https://pejoss.com/index.php/pub/issue/feed Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) 2025-06-01T19:00:31+03:00 Editor editor@pejoss.com Open Journal Systems <p>Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS); 2017-2020 yılları arasında yılda bir yayınlanmış, 2020 Haziran ayından itibaren ise aylık ve gerekli durumlarda özel ya da ek sayılar da yayınlayabilecek şekilde, en fazla 25 makalenin yer alabileceği sayı ile yayımlanması planlanan <strong>uluslararası hakemli ve indeksli</strong> bir e-dergidir.</p> https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/701 Teknolojik Dönüşüm Sürecinde Yükseköğrenim Öğrencilerinin İşsizlik Kaygılarına Yönelik Araştırmaların İncelenerek Değerlendirilmesi 2025-06-01T18:36:38+03:00 Yadigar Leyla Kara yadigarleylakara@gmail.com Murteza Aydemir murteza.aydemir@gmail.com <p>Çalışmanın amacı, teknolojik dönüşüm sürecinde yükseköğrenim öğrencilerinin işsizlik kaygıları ile bağlantılı olarak 2016 ile 2025 yılları arasında yapılmış olan tez çalışmalarının incelenmesi ve değerlendirilmesidir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel tarama yöntemi ile yapılmıştır. Çalışmada, yükseköğrenim öğrencilerinin işsizlik kaygı düzeylerinin çalışıldığı yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Yapılan incelemede elde edilen bulgular, çalışmaların yıl bazında, öğrenim görülen bölümlere, alanlara ve bulundukları dönem/sınıflara göre dağılımları tablolar halinde değerlendirilmiştir. Ayrıca işsizlik kaygı düzeylerini etkileyecek muhtelif değişkenlerin neler olduğu incelenmiştir. Bu bakımdan 2016, 2017 ve 2018 yıllarında çalışma sayısı birer tane iken sonraki yıllarda bağlantılı olduğu çalışma sayısı artış göstermeye başlamıştır. Ayrıca çalışmaların çoğunluğu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinde gerçekleştirildiği görülmüştür. Çalışmaların çoğunda işsizlik kaygısı düzeyini belirlemeye yönelik değişkenler ile anlamlı olup olmadıkları tablolar halinde incelenerek değerlendirilmiştir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/703 Engelli Bireylerin Egzersize Katılımlarına İlişkin Yarar ve Engel Durumlarının İncelemesi 2025-05-16T11:48:04+03:00 Canan Gülbin Eskiyecek cgulbineskiyecek@Gmail.com Faruk Keskin editor@jshsr.org <p>Bu araştırmada, İstanbul ilinde ikamet eden yetişkin engelli bireylerin egzersize katılımlarına ilişkin yarar ve engel durumlarının bazı değişkenler açısından belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, yaş ortalaması 35 yıl olan 18-68 yaş aralığındaki ortopedik (n=98), görme (n=30) ve işitme (n=18) engelli, 61 kadın ve 85 erkek toplam 146 yetişkin bireyin gönüllü olarak katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya dâhil edilen bireylerin egzersize ilişkin algıladıkları faydaları ve egzersiz yapmada karşılaştıkları engelleri değerlendirmek amacıyla Sechrist ve ark. (1987) tarafından geliştirilen “Egzersiz Yarar/Engel Ölçeği” ile birlikte “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Egzersiz Yarar/Engel Ölçeği 29 maddelik yarar ve 14 maddelik engel alt boyutları ile toplam 43 maddeden oluşan 4’lü likert tipi bir ölçektir. Tüm araca ilişkin puan aralığı 43 ile 172 arasında, yarar ölçeğinin puan aralığı 116 ve 29 arasında değişebilmektedir. Burada puan yükseldikçe kişi egzersiz yapıyor olarak kabul edilmektedir. Engel ölçeğinin ise puan aralığı 14 ve 56 arasında değişmekte olup, puan düştükçe karşılaşılan engeller artmaktadır. Araştırmada verilerin normal dağılıma&nbsp;uygunluğunu&nbsp;test&nbsp;etmek amacıyla Kolmogorow-Smirnov ve Shapiro testi&nbsp;uygulanmıştır. Normal dağılım göstermeyen verilerin analizinde; iki bağımsız grubun karşılaştırmasında Mann-Whitney U testi, üç veya daha fazla grubun karşılaştırmasında ise Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Sonuçlar p&lt;0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Ölçekteki tüm sorular ait α değeri 0.87 olarak bulunmuştur. Araştırmaya katılan engelli bireylerin sağlayacağı toplam YARAR açısından kapasite kullanımlarının (F<sub>KK</sub>)=91.84/116=%79.1 olduğu görülmüştür. Engelli bireylerin toplam ENGEL’leri aşma kapasite kullanımlarının ise (E<sub>KK</sub>)=33.51/14=2.393 kat fazla olduğu görülmektedir. Ölçeğin puanlama sonuçlarına göre, araştırma grubunun, bir yandan egzersizin yararlarına yüksek oranda katılım gösterdikleri diğer yandan egzersize katılımda çeşitli engellerle karşılaştıkları görüşü ortaya çıkmıştır. Buradan yola çıkarak; katılımcıların bir yandan egzersiz yapma eğiliminde olduğu diğer yandan da egzersiz yapma ve yönelme noktasında hem fiziksel ve psikolojik gibi birtakım sağlık sorunlarından hem de aile, sosyal çevre, ekonomi ve mesafe gibi faktörlerden kaynaklanan sıkıntı ve zorluklarla karşılaştıkları saptanmıştır. Ayrıca katılımcıların demografik bilgilerinden; cinsiyet, engel türü, engelli olma zamanı, engel düzeyi ve sporcu olma durumu değişkenleri ile egzersiz yarar/engel ölçeğinin bazı maddeleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir (p&lt;0.05). Sonuç olarak, araştırmaya katılan engelli bireylerin egzersizin yararlarının bilincinde olmalarının yanı sıra egzersiz sırasında karşılaştıkları kişisel engellerin egzersize katılımları üzerinde olumsuz etki yarattığı söylenebilir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/700 Estetik ve Minimalizmin Evrensel Dili; Japon Grafik Tasarımının İrdelenmesi 2025-06-01T18:45:02+03:00 Hasan Tekinalp Güreken tgureken@gmail.com <p>Bu çalışma, Japon grafik tasarımının estetik ve minimalizm prensipleri çerçevesinde gelişimini, kültürel etkilerini ve küresel tasarım anlayışındaki yerini incelemektedir. Aynı zamanda, bu disiplinin tarihsel sürecini ele alarak, tasarım dünyasına kattığı özgün yaklaşımları analiz etmektedir. Japon grafik tasarımı, geleneksel Japon sanatı ve Zen felsefesine dayalı olarak gelişmiş olup, sadelik, negatif alan kullanımı ve işlevselliği merkeze alan minimalist bir estetik anlayışını yansıtmaktadır. Bauhaus ve Konstrüktivizm gibi modern tasarım akımlarıyla kendi kültürel mirasını sentezleyen Japonya, küresel tasarım trendlerinin oluşumunda etkili olan özgün bir görsel dil inşa etmiştir.Araştırma, tarihsel analiz, literatür taraması ve Ikko Tanaka, Tadanori Yokoo ve Shigeo Fukuda gibi önde gelen Japon grafik tasarımcılarının çalışmalarına yönelik vaka incelemeleri içeren nitel bir yöntem kullanmaktadır. Bulgular, Japon grafik tasarımının sadece güçlü bir görsel iletişim aracı olmasının dışında , aynı zamanda derin felsefi ve kültürel anlatıları bünyesinde barındırdığını ortaya koymaktadır. Minimalist renk skalası , bilinçli negatif alan kullanımı ve tipografi alanındaki yenilikler, çağdaş markalaşma, dijital medya ve kullanıcı deneyimi tasarımında önemli bir etki yaratmıştır.Sonuç olarak, bu çalışma Japon grafik tasarımının gelenek ve moderniteyi nasıl başarılı bir şekilde sentezlediğini vurgulamakta ve bu disiplinin Doğu ve Batı tasarım pratikleri üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Gelecekteki araştırmaların, Japon grafik tasarımının dijital dönüşüm süreci, yapay zeka destekli tasarım metodolojileri ve sürdürülebilir tasarım uygulamalarıyla olan ilişkisini incelemesi önerilmektedir. Araştırma, Japon grafik tasarımının estetik ve işlevsel ilkelerine dair kapsamlı bir anlayış sunarak, küresel tasarım trendleri ve kültürlerarası etkileşim konularına katkı sağlamayı hedeflemektedir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/706 Toksik Liderliğin Çalışanların İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Stresin Aracı Rolü ve Buna Yönelik Bir Araştırma 2025-06-01T18:48:25+03:00 Salih Güney salihguney@aydin.edu.tr Suzan Bayrak suzanhocaoglu@stu.aydin.edu.tr Hamed Jabbari Farhoud hamed.jabbari61@gmail.com <p>Toksik liderlik, çalışanlar üzerinde güvensizlik oluşturan, onları yönlendirmek yerine manipüle eden ve uzun vadede örgütsel yapıyı zayıflatan sömürü temelli bir liderlik yaklaşımıdır. Bu liderlik anlayışı, çalışanların yoğun bir stres yaşamalarına neden olmakta ve bu stres, zamanla işten ayrılma eğilimlerini artırmaktadır. Araştırmanın temel varsayımı, toksik liderliğin işten ayrılma niyetini arttırdığı ve bu ilişkide örgütsel stresin aracı bir mekanizma olarak rol oynadığıdır. Bu hipotezi test etmek amacıyla, İstanbul’un Güngören bölgesinde tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde farklı pozisyonlarda çalışan personele anket çalışması uygulanmıştır. Anket formu, katılımcıların toksik liderlik, işten ayrılma niyeti ve örgütsel stres algılarını ölçmek için tasarlanmış geçerli ve güvenilir ölçeklerden oluşmaktadır. Toplanan veriler, istatistiksel analiz yöntemleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, toksik liderlik tarzının işten ayrılma niyeti üzerinde anlamlı bir etkisi görülürken, örgütsel stres aracı değişken olarak ele alındığında anlamlı bir etki bulunamamıştır. Ancak, örgütsel stresin alt boyutu olan “iş yükü” aracı değişken olarak ele alındığında toksik liderlik tarzının işten ayrılma niyetine etkisinde kısmi aracılık etkisi olduğu bulunmuştur.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/704 Öğretmenlerin Dijital Öğretim Materyali Geliştirme Öz-Yeterlik Durumu: Tübitak 4005 Projesi Örneği 2025-05-15T11:44:01+03:00 Yasemin Kibaroğlu yaseminkibar2007@gmail.com Çiçek Eylem Avcı editor@jshsr.org Salih Şahin editor@jshsr.org <p>Bu çalışma kapsamında TÜBİTAK 4005 Bilim ve Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları tarafından desteklenen “Öğretmenler İklim Değişikliğine Karşı Dijital İçerik Oluşturuyor” adlı projenin öğretmenlerin dijital öğretim materyali geliştirme öz-yeterlik durumuna etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu İstanbul’daki Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) görev yapan farklı branşlardan 30 öğretmen oluşturmuştur. Projede özel yetenekli öğrencilere eğitim veren BİLSEM öğretmenlerinin teknolojik uygulamalar kullanarak iklim değişikliği konusunda zenginleştirilmiş ve farklılaştırılmış dijital ders içerikleri oluşturabilmeleri için eğitim etkinlikleri düzenlenmiştir. Araştırmada aynı katılımcı grubuna eğitimlerden önce ve sonra “Öğretmenlerin Dijital Öğretim Materyali Geliştirme Öz-Yeterlik Ölçeği” uygulanmıştır. Ölçeğin bağımlı gruplar için T testi sonuçlarına göre ön test ve son test arasındaki fark anlamlıdır. Proje kapsamında düzenlenen eğitim etkinlikleri sonucunda öğretmenlerin dijital materyal geliştirme özyeterlilik algılarında anlamlı düzeyde olumlu değişim meydana gelmiştir. Frekans analizinin sonuçlarına göre ise öğretmenler eğitimlerden sonra “dijital materyalleri öğrencilerin farklı öğrenme stillerini gözeterek farklı şekillerde tasarlayabilme”, “İçeriği her öğrencinin kullanımına uygun olacak şekilde tasarlayabilme”, “eleştirel düşünme becerilerini geliştirme” ve “yaratıcı düşünme becerilerini geliştirme” yönlerinden kendilerini geliştirdiklerini belirtmişlerdir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/708 Yaş Sebze ve Meyve Ürünlerinde Pazarlama Marjları: Adana İli Örneği 2025-06-01T18:57:08+03:00 Atila Deveci atiladeveci@gmail.com Ömer Faruk Emeksiz femeksiz@cu.edu.tr <p>Bu çalışma, Adana ilinde seçili yaş sebze ve meyve ürünlerinde üreticiden tüketiciye kadar olan pazarlama zincirindeki fiyat farklılıklarını analiz ederek, perakende fiyatların oluşumunda etkili olan pazarlama marjlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaca yönelik olarak, semt pazarı ve market gibi farklı perakende kanalları birincil veriler kullanılarak karşılaştırılmış; toptancı ve perakendeci aşamalardaki mutlak ve nispi pazarlama marjları ürün bazında hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular, özellikle market perakende kanallarında toplam pazarlama marjlarının semt pazarlarına göre anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durum, lojistik, ambalajlama, raf yönetimi ve sabit giderlerin etkisiyle açıklanabilmektedir. Çalışma sonucunda, tüketici lehine fiyat dengesinin sağlanması ve üretici gelirlerinin artırılması için doğrudan satış kanallarının desteklenmesi, pazarlama zincirinin dijital izlenebilirliğinin artırılması ve semt pazarlarının altyapısının güçlendirilmesi önerilmektedir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/707 Investment Climate as a Catalyst for Attracting Investment in Syria's Reconstruction Phase 2025-06-01T19:00:31+03:00 Emir Halabi emirhalabi48@gmail.com <p>This article analyzes Syria’s investment climate and its capacity to attract capital for reconstruction efforts following years of conflict. It examines the key factors and fundamental principles essential for creating a conducive investment environment in Syria. Additionally, the study explores the relationship between the investment climate, global competitiveness, and the ability to attract both domestic and foreign investment. The analysis also identifies current challenges faced by Syria's investment environment and highlights select successful international practices in this area. The research utilizes both analytical and descriptive methodologies. The findings suggest that establishing an attractive and supportive investment environment is vital for promoting reconstruction initiatives in Syria.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/705 Dijital Çağ ve Dönüşümün Kayıt Müzisyenlerine Etkisi 2025-05-17T22:09:49+03:00 Serkan Aşanel serkanasanel@gmail.com Bekir Şahin Baloğlu bbaloglu@yildiz.edu.tr <p>hayatını etkiliyor oluşudur. Toplumsal yapının değişimi ile sanat estetik değerini kaybetmiş, dönüştürücü etkisini yitirmiştir. Özellikle müzik bu yönde çok etkilenmiş ve müziğin sanat vasfı azalırken, çoğunluğun hızla tükettiği bir eğlence biçimine dönüşmüştür. Dijital çağ, müzik alanınındaki tüketim alışkanlıklarını değiştirdiği gibi müzik alanındaki tüm üretim süreçlerini de etkilenmiştir. Müzik üretim sürecini profesyonel stüdyolardan kişisel alanlara taşıyarak teknik özgürlük ve esnek çalışma imkanı sunarken, aynı zamanda yaratıcı etkileşimleri ve kolektif sanatsal diyaloğu zayıflatmıştır. Bu çalışmada, insanın gelişimi evre evre anlatılırken dijital çağa nasıl gelindiği anlatılmaktadır. Müzik sektöründe yaşanan dijitalleşme adımları kronolojik olarak verilmiş ve bu dönüşüm sürecinin müziğe sağladığı avantajlar ve dezavantajlara değinilmiştir.</p> <p>Çalışmanın esas odak noktası olan yaşanan değişimin kayıt müzisyenlerine etkisi kaynaklara dayanılarak anlatılmıştır. Dijital teknolojilerin getirdiği olanaklar sayesinde kayıt süreci, geleneksel stüdyolardan kişisel ev stüdyolarına kaymış; bu durum, hem teknik özgürlük hem de zaman yönetimi konusunda büyük bir rahatlık sağlamıştır. Film müzikleri, reklam jingle'ları ve dizi müzikleri gibi alanlarda, internet üzerinden paylaşılan ses dosyaları, prodüksiyon sürecini önemli ölçüde hızlandırmakta ve coğrafi engelleri minimize etmektedir. Ne var ki bu bireysel çalışma biçimi, yaratıcılığın önemli bir parçası olan yüz yüze iletişimi ve sanatsal iş birliğini büyük oranda azaltmaktadır. Müzisyenin yalnızlaşması, üretilen içeriğin mekanikleşmesine ve tekdüze bir hâl almasına yol açmaktadır. Belge tarama modelinin kullanıldığı çalışmada tüm bu anlatılan dönüşümün, liberal ekonominin bir parçası olduğu tespit edilmiştir.</p> 2025-05-31T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)