https://pejoss.com/index.php/pub/issue/feedPremium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)2025-06-30T00:00:00+03:00Editoreditor@pejoss.comOpen Journal Systems<p>Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS); 2017-2020 yılları arasında yılda bir yayınlanmış, 2020 Haziran ayından itibaren ise aylık ve gerekli durumlarda özel ya da ek sayılar da yayınlayabilecek şekilde, en fazla 25 makalenin yer alabileceği sayı ile yayımlanması planlanan <strong>uluslararası hakemli ve indeksli</strong> bir e-dergidir.</p>https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/725How Do Influencers Affect Consumers’ Decision-Making Process2025-06-13T14:35:38+03:00Nalan Berfin Ergünnalanberfinergun@gmail.comGülberk Gültekin Salmangulberk.salman@bau.edu.tr<p>In the new age of social media marketing, we use influencers to affect consumers' decision-making processes. Influencers seek to encourage their followers to buy the brand or product they promote. The better the influencer actively advertises, the more the brand sells. Influencer marketing is a partnership between the brand and the influencer. The purpose of the research is to investigate the impact of influencers on customers' decision-making processes through influencer marketing. An online questionnaire was used to conduct data for this study. The results show that Influencers’ effect on the "Need Recognition" is much more effective than their effect on the "Pre-Purchase Decision". To implement the findings accurately, the companies should focus more on the consumers’ need recognition stage while using influencer marketing.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/721Grafik Resim Çalışmalarında Anlam ve Yaratıcı Yaklaşım Üzerine Örnek Uygulamalar2025-06-05T15:07:43+03:00Cem Karacmkr78@gmail.com<p>Grafik resim çalışmaları, bugünün imgeler dünyası içinde özellikle dijital olanakların gelişimiyle mesajın daha etkili bir şekilde iletimine olanak sağlayarak alanın modern yüzü haline gelmişlerdir. Daha etkili bir mesaj için elbette birçok değişken bulunabilir. Resimleme alanındaki ilk koşul ‘özgün bir plastik dil kullanımı’ ile ilgilidir elbette. Resimleyenin uygulama tekniğine nasıl yaklaştığı ve kompozisyonu oluşturan tüm öğeleri hangi ilişkiyle nasıl bir araya getirdiği pek tabi önemlidir. Ancak resimlemelerde salt betimleyici bir ifade biçiminin yer alması çağdaş görünüm için artık tek başına yeterli değildir. Günümüzde yapay zeka kullanımının da hızla çoğalması bu durumu pekiştiren bir başka gelişmedir. Buna göre resimleyenin illüstrasyon mantığını çağa göre yeniden tanımlaması burada en belirleyici değişim olacaktır. Özetle; sadece tespit edici bir tavırla yapılacak betimlemeden çok, içeriğin detaylı analizine göre geliştirilecek resimleme yaklaşımlarının kullanılması gerekmektedir. Bu noktadan sonra resimleyenin izleyeni düşünmeye, sorgulamaya ya da tavır almaya yönlendirmesi daha da önemlidir. Bu araştırmada öncelikle mesaj iletimi açısından anlam oluşturma ve dolayısıyla içerik analizi gerekliliğinin vurgulanması hedeflenmiştir. Detaylı bir analiz çalışmasının ardından bu kez görsel olarak nasıl, hangi yöntemlerle, ne derece yaratıcı yaklaşımlar sergilenebileceği örnek uygulamalarla açıklanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Sanatlar Bölümü 2. Sınıf müfredatı Grafik Resim dersi kapsamında yapılan çalışmalar araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırma yönteminin uygulama aşamasında öğrencilere grafik resim ve yaratıcı içerik ilişkisi bizzat deneyimletilerek çeşitli tanımlamaların yapılması sağlanmış, ortaya çıkan üretimlerde görsel betimlemelerin aslında yaratıcı bir söylemi nasıl şekillendirdiği gösterilmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/724Uygur Türklerin Birleşmiş Milletler Başvuru Sürecinin Medyaya Yansıması2025-06-14T10:16:53+03:00Sena Aydınsenaaydin@ticaret.edu.trMedine Nazımımedine8323@gmail.com<p>Bu çalışma, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan’da kurulan toplama kamplarında hukuka aykırı biçimde alıkonulan Uygurların yaşadığı insan hakları ihlallerini ve bu ihlallere karşı özellikle Türkiye'de yaşayan Uygur diasporasının Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki hak arama mücadelesini ele almaktadır. Çalışmanın özel odağını ise, Çin Toplama Kamp Mağdurları Platformu’nun BM İnsan Hakları Komisyonu Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu’na yaptığı başvurunun Türkiye’deki yazılı basında nasıl temsil edildiğini anlamaya yönelik bir inceleme oluşturmaktadır. Bu bağlamda, haberlerin yalnızca içerik düzeyinde değil, aynı zamanda ideolojik yönelimler, söylemsel yapı ve medya-politika ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, ideolojik olarak birbirinden oldukça farklı çizgide yayın yapan iki ulusal gazete —Yeni Akit ve Aydınlık— seçilmiş ve bu gazetelerde yer alan ilgili haberler söylem analizi yöntemiyle ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Bu inceleme sürecinde medya-politika ilişkileri, gündem belirleme kuramı ve medya ekonomisi gibi kuramsal çerçevelerden yararlanılmıştır. Ayrıca haberlerin üslubu, olaylara yaklaşım biçimi ve kullanılan dil, medya kuruluşlarının insani krizlere yaklaşımını ve bu krizleri kamuoyuna nasıl aktardığını anlamak açısından değerlendirilmiştir.</p> <p>Araştırma bulguları, Uygur meselesinin Türkiye’deki ana akım yazılı basında oldukça sınırlı yer bulduğunu ve bu sınırlılığın büyük ölçüde Türkiye-Çin arasındaki diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkilerden etkilendiğini göstermektedir. Uygurların maruz kaldığı sistematik hak ihlallerine rağmen yalnızca farklı ideolojik konumlara sahip iki gazetenin bu meseleye dikkat çekmesi, Türk medyasının bu ağır insan hakları sorununu gündeme taşıma konusunda ciddi bir yetersizlik içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Söz konusu haberlerin ele alınış biçimi ise, gazetelerin yalnızca editoryal tercihlerle değil, aynı zamanda dış politika dengeleri, ekonomik bağımlılıklar ve iç siyasi yönelimlerle şekillenen bir yayın politikası izlediğini göstermektedir. Bu çerçevede, çalışmanın genel amacı, medyanın kamusal sorumluluğunu ve insan haklarına duyarlı habercilik anlayışını sorgulamak ve medyanın toplumsal adalet ve uluslararası insan hakları normlarına karşı taşıdığı rolü tartışmaya açmaktır.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/727Tahliye Olmuş Hükümlülerde Damgalanma ve İstihdam Sorunları2025-06-15T03:10:40+03:00Ramazan Tayyip Uludağeditor@jshsr.orgRumeysa Akgünrumeysaakgun@gmail.com<p>Damgalanma bireylerin yaşamlarını olumsuz etkileyen hem aile yaşamlarında hem de toplumda pek çok sorunla karşılaşmalarına neden olan bir durumdur. Özel gereksinimli olmak, hükümlü veya eski hükümlü olmak gibi toplumsal görünürlük açısından hoş karşılanmayan bireylersıklıkla damgalanma ile karşılaşmaktadır. Böyle durumlarda özel gereksinimli bireylere daha çok acıma ile bakılırken hükümlü veya eski hükümlü bireylere korku ile bakılmaktadır.</p> <p>Bireyler cezaevi sonrası yaşamlarında en çok karşıalştıkları sorun alanları damgalanma ve istihdam ile ilgili sorunlardır. Suça karışan bireylerin topluma tekrar uyum sağlamaları ve rehabilitasyon süreçlerini tamamlamaları için özelikle ishitdam konusu oldukça önemlidir. Buradan hareketle bu araştırma cezaevinden tahliye olan erkek hükümlülerin topluma yeniden entegrasyon sürecinde karşılaştıkları damgalanma ve istihdam sorunlarını incelemeyi amaçlamak için gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma yönteminden fenomolojik araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen bu çalışmada, 15 tahliye olmuş erkek hükümlüyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın verileri amaçlı örnelem yönteminden kartopu örneklem yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler yapay zekâ program Gemini 2.5 pro programı aracılığıyla içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiş ve üç ana tema ile dokuz alt kategori oluşturulmuştur. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara bakıldığında, tahliye sonrası bireylerin sosyal dışlanma, işsizlik ve geleceğe dair belirsizlik gibi çok boyutlu sorunlar yaşadığını göstermektedir. Bu sorunlar bireylerin yeniden suç işlemesine zemin hazırlayabilecek riskler taşımaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda tahliye olmuş eski hükümlülere yönelik meslek edindirme kurslarını gerçekleştirilmesi, tahli olmuş birteylere yönelik rehabilitasyon programlarının yapılması ve tahliye olmuş bireylerin istihdamları ile ilgili politikaların geliştirilmesi önerilmektedir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/726Türkiye’de Seçim Sistemleri ve Adil Temsil: 1950 – 1980 Arası Dönemin Analizi2025-06-13T15:14:36+03:00Hüseyin Aksuhuseyinaksu46@hotmail.com<p>Bu çalışma Türkiye’de 1950 -1980 arası çok partili seçim süreçlerinde uygulanan seçim sistemlerinin orantısızlık düzeyinden hareketle partilerin elde ettiği eksik ve aşkın temsil oranlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylece 1950-1980 arası dönemde uygulanan farklı seçim sistemlerinin temsilde adalete ne kadar yaklaştığının ve temsilde adaletten ne kadar uzaklaştığının tespiti açık bir şekilde yapılmış olacaktır. Çalışmanın verileri ikincil kaynaklardan toplanmış ve verilerin analizinde nitel araştırma yöntemlerinden betimleme yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmada öncelikle seçim sisteminin tanımı yapılmış, seçim sisteminin türleri ve etkilerine ilişkin bilgiler verilmiştir. Daha sonra Türkiye’de 1945-1980 arası yapılan seçimlerde uygulanan seçim sistemlerindeki değişikler göz önüne alınarak her seçim dönemi ayrı ayrı analiz edilmiştir. Sonuç bölümünde ise elde edilen bulgular karşılaştırmalı değerlendirilmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/728Borsa İstanbul’daki Yatırımcı Profilinin Davranışsal Finans Açısından Analizi: Toplumsal Cinsiyet ve Hofstede Teorileri Çerçevesinde Bir Endeks Önerisi2025-06-18T16:04:04+03:00Mehmet Kuzumehmetkuzu86@gmail.comFatih Kocaoğlukehanetocagi@gmail.com<p>Bu çalışmanın amacı, Borsa İstanbul’da hisse senedi alım-satımı gerçekleştiren yatırımcıların davranışlarını, toplumsal cinsiyet kavramı çerçevesinde ve Hofstede’nin kültürel boyutlar teorisinin bir uzantısı olan eril-dişil boyutu temelinde dinamik olarak analiz etmektir. Bu doğrultuda, araştırmanın veri seti, BİST-Tüm Endeksi değerleri ve işlem hacmi verilerinin yanı sıra, bu verilerden hesaplanan günlük getiri ve volatilite serilerinden oluşmaktadır. Davranışsal finans ve toplumsal cinsiyet literatürü dikkate alınarak, getiriler, volatilite ve işlem hacmi gibi değişkenler, risk alma eğilimini temsil eden eril yatırımcı davranışı göstergeleri olarak değerlendirilmiştir. Buna karşılık, VIX (Küresel Risk İştahı Endeksi) ve CDS (Kredi Temerrüt Takası) primleri, literatür doğrultusunda riskten kaçınmayı temsil eden dişil yatırımcı davranışını yansıtan göstergeler olarak ele alınmıştır. Araştırma, tüm bu değişkenleri günlük frekansta incelemiş ve Eril-Dişil Yatırımcı Davranışı Endeksi (EDYDE)’ni oluşturmak amacıyla, söz konusu değişkenlerin BİST-Tüm Endeksi ile olan ortak varyansları temel bileşenler analizi (PCA) yoluyla hesaplanmıştır. Bu analiz sonucunda, endekste yer alacak değişkenlerin ağırlıkları belirlenmiş ve bu ağırlıklar kullanılarak, 0 ile 1 arasında normalize edilmiş günlük EDYDE skorları elde edilmiştir. Elde edilen bu skorlar, hem günlük hem de aylık düzeyde grafiksel olarak görselleştirilmiş; analizlerin yapısal yorumlanmasını kolaylaştırmak amacıyla grafiklerde üç standart sapma sınırı referans olarak belirlenmiş ve eril-dişil davranış eşiği olarak 0,5 seviyesi esas alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre, günlük bazda EDYDE skorları, 2013–2018 döneminde yatırımcıların daha temkinli, uzun vadeli ve duygusal yaklaşımlar sergilediğini, yani dişil yatırımcı profiline daha yakın bir davranış ortaya koyduklarını göstermektedir. Ancak 2019 sonrasında, özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte, yatırımcı davranışlarında kısa vadeli, fırsatçı ve daha fazla risk alan eril eğilimlerin belirginleştiği görülmüştür. Aylık frekansta elde edilen EDYDE değerleri ise, 2019 öncesinde yatırımcı davranışlarının genellikle nötr ya da dişil bir yapıya sahip olduğunu, ancak 2020 yılı itibarıyla bu yapının kalıcı biçimde eril karaktere dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Bu dönüşümün en belirginleştiği dönem ise 2021 yılıdır. Bu dönemde yatırımcıların sistematik biçimde risk alma eğiliminde bulunmasının arkasında, Türkiye ekonomisinde yaşanan krizle birlikte firmaların yabancı kaynak temininde yaşadığı güçlükler ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının etkili olduğu düşünülmektedir. Pandemi ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle firmalar öz kaynak finansmanına yönelmiş, bu da hisse senedi piyasasına olan ilgiyi artırmıştır. KKM uygulamasıyla birlikte döviz kurlarının kontrollü şekilde baskılanması, yatırımcıları hisse senetlerine yönlendirmiştir. Yatırımcılar, borsada elde edecekleri reel getirilerin dövizden daha yüksek olacağı beklentisiyle hareket etmiş; bu yeni fiyatlama anlayışı, borsayı hem şirketler için ideal bir finansman kaynağına hem de yatırımcılar için en mantıklı yatırım aracına dönüştürmüştür. Bu süreçte, daha fazla risk almayı göze alan ve eril nitelikler taşıyan yatırımcı davranışları hisse senedi piyasasında belirleyici hâle gelmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/719Kurumsallaşma, Yetenek Yönetimi ve Sürdürülebilir İnovasyon İlişkisi2025-06-04T19:56:14+03:00Özay Çakmakozay.cakmak@hotmail.comTuba Değirmencieditor@jshsr.org<p>Bu çalışmanın amacı kurumsallaşma, yetenek yönetimi ve sürdürülebilir inovasyon arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Bu bağlamda araştırmanın sorusu; kurumsallaşma, yetenek yönetimi ve sürdürülebilir inovasyon faaliyetlerini etkiler mi? şeklinde belirlenmiştir. Bu bağlamda çalışmada, işletmelere, araştırmacılara ve ilgili taraflara katkı sağlanabilmesi amacıyla; “yarı sistematik tüm dengelim yöntemi” ile konuyla ilgili alandaki yazılı materyaller, makaleler, kitaplar, tezler ve benzeri kaynaklardan yararlanılmıştır. Bu kapsamda kriter uygunluğunun sağlanabilmesi için içerik benzerliği sistemi dikkate alınarak, daha önce yapılan araştırmaların bulguları objektif bir şekilde ele alınarak karşılaştırılması yapılmış ve çalışmanın yazımı üç ay içerisinde tamamlanmıştır.</p> <p>Çalışmanın sonucunda kurumsallaşmanın işletmelerin yetenek yönetimini ve sürülebilir inovasyon faaliyetlerini geliştirdiği, etkilediği ve sistematik bir yönetim anlayışının uygulanmasına destek olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca kurumsallaşmanın işletmelerin faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yapılmasını, ürünlerin kalitesinin artmasını sağladığı, müşteri memnuniyetini artırdığı, sürdürülebilirliği sağlamaya destek olduğu, çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesinde katkı sağladığı ve rekabette üstünlük sağlamaya destek olduğu araştırma sonuçlarından anlaşılmıştır.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/729Ambalaj Tasarımı Üzerine Yayınlanmış Akademik Çalışmaların Bibliyometrik Analizi 2025-06-19T14:40:45+03:00Akif Kemal Karatepeakkaratepe@fsm.edu.trSibel Çolak Boncukçuscolak@fsm.edu.tr<p>Estetik, işlevsellik, sürdürülebilirlik ve marka kimliği gibi disiplinler arası bileşenleri bünyesinde bulunduran, dinamik bir tasarım alanı olan ambalaj tasarımına dair son yıllarda özellikle tüketici davranışları, ekolojik çevre hassasiyeti ve dijitalleşme odaklı eğilimlerin de etkisi ile yapılmakta olan bilimsel çalışmaların sayısında artış gözlemlenmektedir.</p> <p>Bibliyometrik analiz yöntem kullanılmakta olan bu çalışma kapsamında yapılan tarama ile elde edilen veriler, WoS veri tabanından bibtex formatında indirilerek, R 4.2.2 paket programı eklentisi olan biblimetrix – biblioshiny ile incelenmiştir. Verilerin toplanması için “packaging design” kelimesi Web of Science veri tabanından aratılarak ortaya çıkan sonuçlar incelenmiştir. Web of Science veri tabanı üzerinde 1.839 akademik çalışma olduğu ortaya çıkmıştır. Söz konusu çalışmalar içerisinden 2009 ile 2025 yılları arasında yayımlanmış, Social Sciences Citations Index (SSCI), Science Citations Index Expanded (SCI-EXPANDED) ve Art & Humanities Citations Index (A&HCI) indekslerinde yayınlanan, ingilizce makaleler filtrelenerek veri seti oluşturulmuş olup, filtreleme işlemi sonrasında çalışma 741 makale ile sınırlandırılmıştır. Bu makalede, Web of Science uluslararası literatür tarama veri tabanlarından elde edilen veriler, yıllara göre yayın sayıları, atıf alan belgeler, en üretken yazarlar ile anahtar kelime bulutları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu bağlamda mevcut literatür çalışması haritalandırılmasının yanı sıra gelecekte yapılacak çalışmalara da yön verecek kapsamlı bir altyapı oluşturulması hedeflenmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/731Kruvaziyer Yolcu Taşımacılığı ile Turizm Gelirleri Arasındaki İlişkinin Analizi2025-06-21T08:59:00+03:00Nermin Akarçaynerminakarcay@hotmail.com<p>Bu çalışmanın amacı kruvaziyer yolcu taşımacılığı ile turizm gelirleri arasındaki ilişkilerinin analizidir. Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı (https://yigm.ktb.gov.tr) Istatistik verilerinden faydalanılarak 2004 ve 2023 yılları arasında gerçekleşen, deniz yolu yolcu sayıları ve turizm gelirleri ile ilgili verilerden yararlanarak; araştırmanın bağımlı ve bağımsız değişkenleri arasında ki ilişkiler analiz edilmiştir. Bu bağlamda yapılan analizler sonucunda; kurvaziyer yolcu taşımacılığının, elde edilen turizm gelirleri üzerinde istatiksel olarak etkisi pozitif yönde olduğu tespit edilmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/722Sim Sırma Ustası: Sema Kayabaşı2025-06-05T19:45:26+03:00Aslıhan Gürbüzaslihangrbz0@gmail.comHülya Kasaplıeditor@jshsr.org<p>Sim sırma işleme tekniği geçmişte saray giysilerinde, genç kızların çeyizlerinde ve ev aksesuarlarında önemli bir yeri olduğu gibi günümüzde de giyim eşyası ve ev dekorasyonu, çeyizlik ve turistlik eşya üzerine sıklıkla uygulandığı görülmektedir. Sim sırma işleme tekniği çok emek ve zaman isteyen bir sanat olduğundan dolayı günümüzde hem yetişen usta hem de alıcılar tarafından hak ettiği ilgiyi görememektedir. Bu konudan yola çıkarak günümüzde giderek azalan sim sırma işleme tekniği ustalarından biri olan Sema Kayabaşı araştırma konusu olarak seçilmiştir. Bu makalede Sema Kayabaşı’nın özgeçmişinin yanı sıra, sim sırma tekniğinde kullandığı araç gereç, teknik ve desen özellikleri yönünden gözden geçirilmiş ve yapmış olduğu sanat eserlerine yer verilmiştir.</p>2025-06-30T00:00:00+03:00Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS)