Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub <p>Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS); 2017-2020 yılları arasında yılda bir yayınlanmış, 2020 Haziran ayından itibaren ise aylık ve gerekli durumlarda özel ya da ek sayılar da yayınlayabilecek şekilde, en fazla 25 makalenin yer alabileceği sayı ile yayımlanması planlanan <strong>uluslararası hakemli ve indeksli</strong> bir e-dergidir.</p> Ulmilya Yay Mat Ltd. Şti tr-TR Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) 2687-5640 Trakya Yarımadası’nda Dolu Yağışlı Günlerin Dağılışı ve Trend Analizi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/750 <p>Dolu yağışı, insan yaşamını etkileyen önemli bir iklim elemanıdır. Güçlü dikey hava hareketleriyle gelişen kümülonimbus (Cb) bulutları içinde aşırı soğumuş su damlaları ve buz parçacıklarının, birçok kez alçalıp yükselerek yer değiştirmesiyle oluşan dolu tanelerinden meydana gelen katı yağış biçimidir. Dolu taneleri çapları 5-50 mm arasında değişen, iç içe geçmiş buz katmanlarından meydana gelir. Trakya Yarımadası’nda dolu yağışlı günlerin aylık, mevsimlik ve yıllık dağılışları incelendiğinde yıllık en fazla dolu yağışlı gün sayısının Lüleburgaz, Çanakkale ve Sarıyer’de, en az dolu yağışlı gün sayısının Malkara ve Florya’da olduğu tespit edilmektedir. Sahada dolu yağışı en çok görülen ay haziran, en az görülen ay ekimdir. Mevsimler itibariyle dolu yağışlı gün sayısında ilk sırada yaz mevsimi (%36,8), ikinci sırada ilkbahar (%29,2) gelmektedir. Mann-Kendall ve Kendall’ın Tau trend analiz yöntemlerine göre aylık olarak Kırklareli, Edirne, Sarıyer ve Çanakkale’de ocak, şubat, nisan, mayıs, ağustos ve kasım aylarında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir trend görülmektedir. Yıllık olarak yine anlamlı ve pozitif yönlü bir trend Edirne ve Çanakkale’de test edilmektedir. Uzunköprü, Kumköy ve İpsala’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında dolu yağışlı günlerde negatif yönlü ve anlamlı trend vardır. Yıllık olarak anlamlı ve negatif yönlü trend bulunan istasyonlar Uzunköprü, Kumköy, Çorlu, İpsala ve Gökçeada’dır. Sahada ne aylık ne de yıllık olarak dolu yağışlı günlerde trend bulunmayan istasyonlar Lüleburgaz, Florya, Tekirdağ ve Malkara’dır. Kış mevsiminde Sarıyer ve Çanakkale’de anlamlı ve pozitif yönlü trend, Gökçeada’da anlamlı ve negatif yönlü trend, ilkbaharda Edirne’de anlamlı ve pozitif yönlü trend, Çorlu’da anlamlı ve negatif yönlü trend, yaz mevsiminde Çanakkale’de anlamlı ve pozitif yönlü trend, Uzunköprü ve Gökçeada’da anlamlı ve negatif yönlü trend ve yaz mevsiminde Çanakkale’de anlamlı ve pozitif yönlü trend, Uzunköprü’de anlamlı ve negatif yönlü trend olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın amacı küresel ısınma ve iklim değişikliğinin Trakya Yarımadası’ndaki dolu yağışlı günlerin aylık, mevsimlik ve yıllık dağılışları ve eğilimleri üzerindeki potansiyel etkilerini Coğrafya Bilimi’nin prensipleri doğrultusunda ortaya koymaktır. Bu bağlamda Trakya Yarımadası’nda zaman zaman afet boyutuna ulaşan dolu yağışlarıyla ile ilgili aylık, mevsimlik ve yıllık trendlerin belirlenmesi ile yapılacak bilimsel planlamalarda daha isabetli kararlar alınabilmesi mümkün olacaktır.</p> İlker Eroğlu Şevval Efe Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 550 563 10.5281/zenodo.16730294 Ebru Sanatçısı Garip Ay Eserlerinin Grafik Tasarım Bağlamında İrdelenmesi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/744 <p>Bu çalışma, geleneksel Türk süsleme sanatı olan ebrunun çağdaş grafik tasarım ilkeleriyle ilişkisini Garip Ay’ın eserleri üzerinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Ebru sanatının tarihsel kökenleri, teknik gelişimi ve ifade biçimleri incelenmiş; ardından grafik tasarımın temel ilkeleriyle olan ilişkisi açıklanmıştır. Grafik tasarımın görsel hiyerarşi, denge, ritim, kontrast, vurgu ve uyum gibi ilkeleri bağlamında Garip Ay’ın figüratif ve tematik ebru yorumları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme, ebru sanatının sadece geleneksel bir teknik değil, aynı zamanda günümüzün dijital ve kavramsal görsel kültürüyle buluşan bir anlatım dili olduğunu ortaya koymaktadır.</p> <p>Araştırmanın uygulamalı kısmında, sanatçının farklı dönemlere ait dört eseri seçilerek görsel analiz yöntemiyle grafik tasarım kriterleri çerçevesinde incelenmiştir. Analiz sonuçları, Garip Ay’ın ebru sanatına özgün bir ifade dili kazandırdığını; geleneksel ile moderni, soyut ile figüratifi ve statik ile hareketi bir araya getirdiğini göstermektedir. Eserlerinde dijital medya ve görsel anlatım araçlarını etkin şekilde kullanan sanatçı, ebruyu hem görsel sanatlar hem de grafik tasarım bağlamında disiplinlerarası bir platforma taşımıştır.</p> Ayten Baran Erdem Çağla Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 564 571 10.5281/zenodo.16730299 The Impact of Post-Pandemic Digital Transformation on Labor Markets https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/730 <p>Bu araştırmada, özellikle uzaktan veya hibrit çalışma uygulamaları, otomasyon yatırımları ve yapay zekâ uygulamalarının pandemi sonrasında işgücü piyasalarında neden olduğu yapısal dönüşümler nicel olarak incelenmektedir. Çalışmanın amacı, World Economic Forum’un 2020, 2023 ve 2025 yıllarında yayımlanan The Future of Jobs raporlarında sunulan istatistiklerden yararlanarak sektörel istihdam değişimlerini ve ihtiyaç duyulan yeni becerilerin yaygınlığını ortaya koymaktır. Bu kapsamda raporlardaki mikro anket verileri, ILOSTAT ve OECD sektörel istihdam serileri ile Dünya Bankası Dijital Benimseme İndeksi skorları birleştirilerek 12 sektör ve üç yıla ait dengeli panel veri seti oluşturulmuştur. Sabit etkili Driscoll‑Kraay modeliyle yapılan analizde, uzaktan/hibrit çalışma payındaki 10 puanlık artışın istihdamı yüzde 0,9 genişlettiği; dijital dönüşüm endeksindeki her birim artışın istihdamı yüzde 1,5 yükselttiği; yapay zekâ yatırım oranındaki yüzde 10’luk artışın kısa vadede istihdamı yüzde 0,8 daralttığı; ancak reskilling‑upskilling kapasitesindeki eşdeğer artışın bu kaybı aşarak net yüzde 2,1 büyüme sağladığı bulunmuştur. Bulgular, beceri uyumsuzluğunun imalat ve enerji sektörlerinde kronikleştiğini göstermekte; ulusal reskilling fonları, genişbant altyapısı ve kapsayıcı sosyal koruma mekanizmalarının acil öncelikler olduğunu vurgulamaktadır. Araştırma, politika yapıcılar ile işletmelere insan merkezli dijital dönüşüm stratejileri geliştirmeleri için somut kanıta dayalı öneriler sunmaktadır. Ayrıca, beceri talepleri ile arzı arasındaki makasın kapatılabilmesi için sektör‑üniversite iş birlikli mikro akreditasyon programları, vergi teşvikli eğitim fonları ve yaşam boyu öğrenme odaklı müfredat reformları önerilmiştir. Çalışanların refahını destekleyici politikalar vurgulanmıştır.</p> Esra Öziskender Ziya Erdem Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 572 591 10.5281/zenodo.16730304 Kentsel Öğelerin Yeniden Yorumu: Endüstriyel Tasarım Yoluyla Sanatın Mekânsal Temsili https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/733 <p>Bu çalışma, kent mobilyaları gibi gündelik kamusal nesnelerin sanatsal müdahaleler yoluyla nasıl dönüştürülebileceğini ve endüstriyel tasarımın bu süreçte üstlendiği rolü incelemeyi amaçlamaktadır. Kentleşme süreçlerinin hız kazandığı günümüzde, kamusal alanların işlevsel olduğu kadar estetik, kültürel ve deneyimsel boyutlarda da anlam kazandığı görülmektedir. Bu bağlamda, sanat ile tasarım arasındaki kesişim, kent mekânlarında yeni anlatıların, etkileşimli yüzeylerin ve alternatif kullanım biçimlerinin ortaya çıkmasına olanak tanımaktadır. Sanat enstalasyonları, izleyiciyi yalnızca gözlemci değil, deneyime katılan bir özneye dönüştüren uygulamalardır. Bu yönüyle kent mobilyaları gibi nesnelerle bir araya geldiklerinde, sıradan donatılar kavramsal içerik ve estetik değer kazanır. Endüstriyel tasarım bu süreci, malzeme bilgisi, üretim teknolojisi ve ergonomi gibi teknik parametrelerle destekleyerek sanatın kamusal alanda uygulanabilirliğini mümkün kılar. Makale kapsamında, sanat–tasarım etkileşimi teorik çerçevede ele alınmış; ardından dünyadan ve Türkiye’den örneklerle bu ilişki somutlaştırılmıştır. Superkilen Park (Kopenhag), Crown Fountain (Chicago), Light Benches (Almanya) gibi uluslararası örnekler; Beyoğlu Kültür Yolu Projesi gibi yerel uygulamalar incelenmiştir. Elde edilen bulgular, kent mobilyalarının yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda kültürel temsiliyet ve toplumsal etkileşim potansiyeli taşıyan nesnelere dönüşebileceğini ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda, kamusal alan tasarımlarının sanat ile birlikte düşünülmesi, hem kent kimliği hem de kullanıcı deneyimi açısından güçlü bir strateji olarak değerlendirilmelidir.</p> Bengi Polat Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 592 600 10.5281/zenodo.16730315 Dönüştürücü Liderliğin Örgütsel Kültürün Oluşumundaki Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracı Rolü ve Buna Yönelik Bir Araştırma https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/737 <p>Bu çalışma, çağdaş örgüt yapılarında liderlik tarzlarının örgütsel dinamikler üzerindeki etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Özellikle dönüşümcü liderlik yaklaşımının, örgüt kültürünün oluşumuna etkisi ile bu etkide örgütsel bağlılığın aracılık rolü araştırılmıştır. Dönüştürücü liderlik, çalışanları motive etme, vizyon oluşturma ve bireylerin potansiyelini maksimize etme gibi yönleriyle örgüt kültürünün şekillenmesinde önemli bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Bu bağlamda çalışmada, örgütsel bağlılığın dönüşümcü liderlik ile örgüt kültürü arasındaki ilişkide aracı bir mekanizma olup olmadığı yapısal eşitlik modeli (SEM) ile test edilmiştir. Ayrıca katılımcıların dönüşümcü liderlik, örgütsel bağlılık ve örgüt kültürü algılarının demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediği de incelenmiştir. Araştırma, nicel yöntemle ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülmüş, veriler çevrimiçi anket yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini farklı sektörlerde görev yapan 302 çalışan oluşturmuş, veriler SPSS 26.0 ve AMOS 24 programlarıyla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, dönüşümcü liderliğin örgütsel bağlılık ve örgüt kültürü üzerinde anlamlı ve pozitif etkiler yarattığını ortaya koymuştur. Ayrıca örgütsel bağlılık değişkeni, dönüşümcü liderliğin örgüt kültürü üzerindeki etkisinde kısmi aracı rol üstlenmiştir. Bulgulara göre, örgüt kültürünün güçlendirilmesinde sadece liderliğin yeterli olmayabileceği, çalışanların örgüte olan duygusal ve normatif bağlılıklarının da kritik rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Demografik değişkenlere göre anlamlı farklılıklar da raporlanmıştır. Bu çalışma, yönetsel stratejiler geliştirirken dönüşümcü liderliğin ve örgütsel bağlılığın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.</p> Salih Güney Gamze Koç Erginbay Uğurlu Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 601 618 10.5281/zenodo.15742052 İslam Hukuku ve Türk Hukuk Sisteminde Karşılaştırmalı Zina Fiili https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/747 <p>Aile insanlık tarihi boyunca biçim değiştirse de hep var olan toplumun en küçük yapı taşı aynı zamanda en derin hafızası olmuştur. Yalnızca birlikte yaşamak değil; birlikte sorumluluk almak, birlikte sadık kalmak ailenin temelini oluşturmaktadır. Toplumun hem ahlaki hem de hukuki temel taşlarından biri olan sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesi ise zina kavramını oluşturmaktadır. Türk hukuk sisteminde zina açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte hukuken geçerli bir nikâh akdi ile evli olan eşlerden birinin eşinden başka bir kimse ile bilerek ve isteyerek cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanırken İslam hukukunda zina aralarında geçerli bir nikâh akdi bulunmayan bir erkek ile bir kadının cinsel ilişki yaşaması olarak tanımlanmaktadır. İslam hukuku ve Türk hukuk sistemi arasında zina kavramı tanımı, unsurları ve yaptırımları bakımından farklılık göstermektedir. Çoğu toplumun içinde bulunduğu ahlak, görgü ve din kurallarında zina ayıp veya günah olarak nitelendirilse de Türk Ceza Kanunu’nda zina suç olarak kabul edilmemiş, Türk Medeni kanununda özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiş ve bu yönlü medeni hukuku etkileyen yaptırımlar öngörülmüştür. İslam hukukunda ise zina haram ve çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiş, fiili gerçekleştiren kimsenin bekâr veya evli olması, hür veya köle olması vb. durumlar göz önünde bulundurularak yaptırımlar öngörülmüştür.</p> <p>Bu makale, “İslam Hukuku Ve Türk Hukuk Sisteminde Zina Fiili” adlı yüksek lisans tez çalışmamızın çoğunlukla 6. Bölümünde bulunan “Karşılaştırmalı Değerlendirme” bölümünden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Zinanın tanımı, delil sistemi, yaptırımları ve tarihsel süreç içerisindeki dönüşümü, hem teorik hem de uygulama bakımından irdelenip konunun önemi de göz önünde bulundurularak uygulamaya fayda sağlamak amaçlanmıştır. İslam Hukukunda ve Türk hukuk sisteminde toplumsal düzenin temeli olarak kabul edilen aile kurumu ile bu kurumun devamlılığının sağlanması, sağlıklı nesep bağının kurulabilmesi açısından büyük önem taşıyan sadakat yükümlülüğü ve zina kavramı çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Ancak yüksek lisans tez çalışmamızın hazırlık aşamasında konu ile ilgili önceki yapılan araştırmalar incelenmiş, zina kavramının İslam hukuku ve Türk hukuk sistemindeki yeri ile ilgili karşılaştırma yapılmış ilk kapsamlı çalışma hazırlanmıştır. Çalışmamızda zina fiilinin İslam hukukundaki yeri ile Türk hukukundaki düzenlemeleri karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.</p> Mehmet Zahid Dut Alpaslan Alkış Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 619 626 10.5281/zenodo.16730319 The Impact of Artificial Intelligence on Organisations and Its Uses on Strategic Management https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/710 <p>The advancements of AI technologies are transforming organisations by enabling more efficient, data-driven decision-making and enhancing customer experiences. However, the benefits of this transformation come with significant challenges, including—but not limited to—ethical concerns, workforce displacement, data privacy, and algorithmic bias. This paper critically examines how aı reshapes strategic management by addressing these issues. Furthermore, it highlights the often-underexplored practical difficulties in aligning organizational goals with market dynamics, balancing short-term performance with long-term sustainability, and managing resource allocation effectively. to bridge these gaps, a comprehensive aı-driven framework is proposed, incorporating data integration, advanced analytics, and decision support systems</p> Nil Konyalılar Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 627 634 10.5281/zenodo.16449233 2018-2025 Yılları Arasında Türkiye’de Fen Eğitimi Alanında 21. Yüzyıl Becerilerine Yönelik Tez Çalışmalarının Betimsel Bir Analiz https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/740 <p style="font-weight: 400;">Bu araştırmanın amacı, 2018-2025 yılları arasında Türkiye’de fen eğitimi alanında hazırlanmış lisansüstü tezleri inceleyerek, 21. yüzyıl becerilerinin bu çalışmalarda nasıl ele alındığını tematik içerik analizi yöntemiyle ortaya koymaktır. Araştırma, doküman analizi deseninde yapılandırılmış ve YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde yer alan 18 tez örneklem olarak belirlenmiştir. Tezler, yıl, yöntem türü, örneklem grubu, veri toplama araçları ve ulaşılan sonuçlar açısından betimlenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda “21. yüzyıl becerilerinde gelişim”, “öğretim programının yetersizliği”, “öğretmen özyeterlik algısı”, “teknoloji destekli yaklaşımlar”, “beceri ölçmede zorluklar”, “teori-uygulama kopukluğu”, “zaman/materyal eksikliği”, “öğrenci motivasyonu eksikliği” ve “geleneksel ölçme yöntemlerinin yetersizliği” olmak üzere dokuz ana tema belirlenmiştir. Bulgular, 21. yüzyıl becerilerinin kazanımına yönelik farkındalığın arttığını ancak bu süreçte uygulama, program ve değerlendirme boyutlarında önemli sınırlılıkların bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca, teknolojinin öğretime dahil edilmesindeki olumlu etkilerine karşın geleneksel ölçme-değerlendirme yöntemlerinin kullanılmasının süreçte olumsuz etkilerinin görüldüğü yönünde görüşler mevcuttur. Bu çalışma, fen eğitimi özelinde beceri temelli eğitimin mevcut durumunu ortaya koyarak, program geliştirme ve öğretmen yetiştirme süreçlerine katkı sunmayı amaçlamaktadır.</p> Mihrican Balaban Zor Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 635 644 10.5281/zenodo.16462016 2025 ABD Borsa Çöküşlerinin Borsa İstanbul ve Varlık Fiyatlarına Olan Yayılımı https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/748 <p>Bu çalışma, 2025 yılında Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemine başlamasının ardından açıklanan “Kurtuluş Günü Tarifeleri”nin ABD borsalarında yol açtığı çöküşün, Türkiye finansal piyasalarına olan yayılım etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, S&amp;P 500 endeksindeki değer kayıplarının Türkiye’deki borsa endeksleri, döviz kurları, altın fiyatları, tahvil faizleri, CDS primi ve konut fiyatları üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Yöntem olarak Diebold-Yılmaz yayılım endeksi, Temel Bileşenler Analizi (PCA) ve tarihsel ayrıştırma modeli kullanılmış; bu sayede hem statik hem de zamana göre değişen dinamik yayılım düzeyleri hesaplanmıştır. Dinamik yayılımları hesaplamak için yayılım etkinliği skoru endeksi modeli geliştirilmiştir. Bulgular, ABD borsa çöküşünün Türkiye’de en yüksek düzeyde BIST 100 ve BIST Tüm endeksleri üzerinden negatif yönde yayıldığını, buna karşılık döviz ve altın gibi varlıklara ise pozitif yayılım gerçekleştiğini göstermektedir. S&amp;P 500 endeksindeki değer kayıpları çöküş haftası içerisinde BİST-100 ve BİST-Tüm endekslerine sırasıyla %74 ve %51 düzeyinde yayılmıştır. Toplam yedi ayılık dönemde ise S&amp;P 500 temelli kayıplar BİST-100 ve BİST-Tüm endeksine sırasıyla %74 ve %44 oranında yayılmıştır. Ayrıca, çöküş haftasında elde edilen dinamik yayılım skorları da yatırımcıların riskten kaçınma davranışı sergileyerek alternatif varlıklara yöneldiğini doğrulamaktadır.</p> Mehmet Kuzu Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 645 660 10.5281/zenodo.16730323 Château Mouton Rothschild Örneği Üzerinden Şarap Etiketi Tasarımında İllüstrasyonun Rolü https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/749 <p>Ambalaj tasarımlarının çok çeşitli ürün yelpazesi arasında yer alan şarap etiketi tasarımı şarap üretim ve tüketim kültürünün bir parçası olarak zaman içinde gelişim göstermiştir. Bir dönem yalnızca bilgilendirme amacı taşıyan şarap etiketleri, günümüzde sanatsal ifade, görsel anlatı ve marka kimliği inşasının temel araçlarından biri hâline gelmiştir. Görsel tasarımın önemli bir unsuru olan illüstrasyon, bu dönüşümde etkili bir rol üstlenmekte; şarap etiketlerini küçük ama belirgin bir iletişim mecrasına dönüştürebilmektedir. Bu etiketler, özgünlük, gelenek, doğa ve kültürel hafıza gibi temaları izleyiciye aktaran görsel araçlar olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışma, şarap etiketi tasarımının tarihsel gelişimini ele alarak, illüstrasyonun bu süreçteki etkisini irdelemektedir. Araştırma, Fransız şarap markası Château Mouton Rothschild örneği üzerinden, etiket tasarımında sanat ve sanatçıların rolünü analiz etmektedir. Bu marka, etiketlerinde sıra dışı ve özgün bir yaklaşım benimsemiş ve yıllar içinde bu yaklaşımını istikrarlı biçimde sürdürmüştür.</p> <p>Marka kapsamında yapılan figüratif illüstrasyonlardan kavramsal ve minimal eserlere kadar uzanan çalışmalar, her bir hasat yılının ruhunu görselleştirmekte; kimi zaman şiirsel, kimi zaman sembolik ya da kişisel anlatılar sunmaktadır. Bu makale, resmin yalnızca görsel bir süsleme değil, sanat, hikâye anlatıcılığı ve duyusal deneyim arasında bir köprü olarak konumlandığını ve marka kimliğinin oluşumunda belirleyici bir unsur hâline geldiğini ortaya koymaktadır. Château Mouton Rothschild örneğinde olduğu gibi, illüstrasyonun ürünün etiketi ile ilişkilendirilme biçimi yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda markanın değerlerini, vizyonunu ve kültürel söylemini yansıtan stratejik bir tasarım yaklaşımın da bir sonucudur. Bu bağlamda, görsel sanatların pazarlama ve marka anlatısında üstlendiği rol, çağdaş tasarım araştırmaları açısından dikkate değer bir inceleme alanı sunmaktadır.</p> Simge Yüceel Dinç Mahsa Tangestani Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 661 673 10.5281/zenodo.16730331 Panik Satın Alma Literatürünün Bibliyometrik Analizi (2020-2024) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/751 <p>Bu çalışma, COVID-19 pandemisi sonrası dönemde literatürde hızla artan panik satın alma davranışını bibliyometrik analiz yöntemiyle kapsamlı şekilde incelemektedir. 2020-2024 yılları arasında Scopus veri tabanında yayımlanan 374 İngilizce makale analiz edilmiş ve panik satın almanın kriz dönemlerinde bireysel psikoloji, tüketici davranışları ve toplumsal yapılarla etkileşim içinde çok boyutlu bir fenomen olduğu ortaya konmuştur. Literatürdeki çalışma sayısının 2021 yılında zirve yapıp sonraki yıllarda durağanlaşması, pandemi etkisinin yoğun olduğu dönemde akademik ilginin arttığını, ancak zamanla doygunluğa ulaştığını göstermektedir. Öte yandan, makale başına yüksek atıf sayıları, konunun bilimsel önemini sürdürdüğünü doğrulamaktadır. Çalışmalar psikoloji, halk sağlığı, tüketici davranışı ve sürdürülebilirlik gibi disiplinler arası bir yapıya sahiptir. Çin, ABD ve Avustralya gibi ülkeler yoğun katkı sağlarken, Singapur ve Kanada gibi ülkeler yayınlarının etkisiyle öne çıkmaktadır. Anahtar kelime analizleri, panik satın almanın başlangıçta sağlık odaklı ele alınırken zamanla psikolojik, toplumsal ve yapısal boyutlarla zenginleştiğini göstermektedir. Medya, sosyal çevre ve hükümet politikalarının tüketici davranışlarına etkisi, literatürde önemli araştırma alanları olarak devam etmektedir. Sonuçta, panik satın alma yalnızca bireysel bir tüketici tepkisi değil, krizlerin çok boyutlu ekonomik, psikolojik ve sosyal etkilerini yansıtan karmaşık bir olgudur. Bu çalışma, literatürün mevcut durumunu netleştirerek alanın geleceği için stratejik araştırma ve uygulama önerilerine temel sağlamaktadır.</p> Nurullah Ekmekci Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 674 686 10.5281/zenodo.16730333 Kavramsal Olarak "Türkü Bar" https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/717 <p>Ülkemizde geleneksel açıdan “Türkü” gerek edebiyat gerekse müzikal açıdan olsun tartışılmaz derecede önemli bir konumdadır. Bu yüzdendir ki hâlâ üzerinde, dünyanın her tarafından sosyal bilim uzmanları tarafından çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Türkü, yaşadığımız coğrafyadaki en etkili kültür aktarım araçlarından birisidir. Türküler ülkemizin dört bir yanında farklı tavır ve üsluplar içerisinde seslendirilmektedir. Cumhuriyet dönemi yapılan derleme çalışmalarında derlenen türkülerde aynı sözlerin farklı bölgelerde, o bölgenin çalıp söyleme geleneği içerisinde icra edildiği ve bu farklı üsluplar da Anadolu halklarının en büyük zenginliklerinden biri olan çeşitliliği yansıtmaktadır. Günümüzde İstanbul’da kozmopolit kent ortamında türküler, en çok türkü barlarda icra edilmektedirler. Türkü barlar insanlar için türkülere ulaşabilmenin en kısa yoludur. Tabi icra alanları sadece türkü barlardan ibarettir dememiz yanlış bir yorumlama olur. Çünkü türkü barların yanında, belirli konser ve gösteri sahnelerinde, cem evlerinde, derneklerde, özel kurslarda ve hatta son dönemde popülerleşen sokak müziğinde de kendisine oldukça hatırı sayılır bir yer bulmaktadır. Bu nedenle icra alanı geniş bir müzik türüdür. Bu genişliğin nedeni ise İstanbul’da yaşayan halkın, genellikle Anadolu’dan göç etmiş toplumlardan gelen insanlardan oluşması ve türkülerde kendi kültür değerlerini bulmalarıdır. Bu çalışma Anadolu müzik geleneğine ait bir müzikal tür olan türkünün, bar ortamına taşınmasındaki sosyal ve ekonomik nedenler hakkında saptamalarda bulunmak, türkü barlarda türkü kavramına yüklenen anlamları tespit etmek ve yapılan saha çalışması sonucunda, müzisyenler ve dinleyiciler hakkında bazı veriler toplamak için hazırlanmıştır. Bu araştırmada türkülerin bar ortamında hangi anlam dünyasını oluşturduğu ve bu anlam dünyasının mekân, mekân dinamikleri ve müzik boyutunda ne tür anlamlara geldiği sonucuna varılmaya çalışılmıştır.</p> Baransel Özcan Turan Sağer Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 677 688 10.5281/zenodo.15647875 Sosyal Hizmet Uygulamalarında Sosyal Çalışmacıların Dijitalizasyon Farkındalığı Üzerine Nitel Bir Araştırma https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/743 <p>Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sosyal hizmet kurumlarında görev yapan sosyal çalışmacıların dijital sosyal hizmet uygulamalarına ilişkin farkındalık düzeylerini değerlendirmektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiş; veriler, nitel görüşme tekniklerinden biri olan yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Katılımcılar, amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu örnekleme tekniğiyle belirlenmiştir. Araştırmaya, sosyal hizmet bölümünden en az lisans düzeyinde mezun olmuş ve Türkiye’de sosyal hizmet alanında aktif olarak çalışan 20 gönüllü sosyal çalışmacı dâhil edilmiştir. Araştırma bulguları, katılımcıların sosyal hizmet uygulamalarının dijitalizasyon süreciyle birlikte dönüşüme uğradığına dair farklı görüşlere sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Katılımcılar, hizmet sunumunda çeşitli dijital uygulamalardan yararlandıklarını ve bu teknolojilerin sosyal hizmet mesleğini desteklediğini, ancak mevcut uygulamaların geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedirler. Ayrıca, katılımcıların kendilerini alandaki dijital dönüşümün bir parçası olarak gördükleri; müdahale aşamasında dijital teknolojiler ile sosyal çalışmacılar arasında görev paylaşımı yapılmasının önemine dikkat çektikleri belirlenmiştir. Bu bağlamda, dijital sosyal hizmetin etkinliğinin artırılması için mevcut sistemin geliştirilmesine ve bu alanda meslek elemanlarına yönelik eğitimlerin düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğu sonucuna ulaşılmıştır.</p> <p>Sonuç olarak, etkili bir dijital sosyal hizmet müdahalesi için hizmet sağlayıcı kurumların eşgüdüm içinde hareket ederek iş birliği yapmaları büyük önem taşımaktadır.</p> Merve Kaya Buzkıran Aylin Arıcı Gamzenur Kavak Duygu Arslankılıç Esmanur Yalçın Şeyma Uslu Arı Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 689 703 10.5281/zenodo.16730339 Örgüt Kültürünün Örgütsel Bağlılığa Etkisinde Hizmetkar Liderliğin Aracı Rolü https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/678 <p>Araştırmanın amacı, örgüt kültürünün ve hizmetkâr liderliğin örgütsel bağlılığı nasıl etkilediğini ve ayrıca örgüt kültürünün örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde hizmetkar liderliğin aracı rolünü incelemektir. Araştırma, nicel yöntemlerle ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri çevrimiçi anket formları kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul ili Avrupa yakasındaki otomotiv sektöründe farklı görevlerde çalışan 404 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri IBM SPSS 26.0 ve AMOS 24 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları örgüt kültürünün ve hizmetkar liderliğin örgütsel bağlılığı pozitif yönlü ve anlamlı bir biçimde etkilediği ve bu iki etkenin örgütsel bağlılık üzerinde %50 gibi oldukça yüksek bir varyans açıkladığını göstermiştir. Araştırmada, örgüt kültürünün hizmetkar liderlik üzerinde de pozitif yönlü ve güçlü bir etkisinin olduğu ve örgüt kültürünün hizmetkar liderlik üzerinden de dolaylı olarak örgütsel bağlılığı etkilediği saptanmıştır.</p> Salih Güney Okan Altun Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 722 742 10.5281/zenodo.14923558 Seçilmiş Ülkelerde Hesap Verebilirlik Politikaları https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/746 <p>Hesap verebilirlik politikaları yönünden incelenen ülkeler; İskoçya, Hollanda, Norveç, Yeni Zelanda, Kanada, Almanya, Macaristan ve İsviçre’dir.</p> <p>Hesap verebilirlik politikalarının tanımlanmasında kullanılan temel bilgiler farklı kaynaklardan gelmektedir. Bu bölümde her okuldaki öğretmenin ve müdürlerin hesap verebilirliğe bakış açılarından bahsedilmektedir. Bu ülkelerdeki öğretmenlerin kendi okul ve sınıflarında hesap verebilirlik kavramından ne anladıkları sorusu bunlardan biridir. Eğitim sisteminin paydaşları ve öğretmenlerin istek ve ihtiyaçları nelerdir sorusuna cevap aramaktadır.</p> Rıdvan Cihan Oksav Serdar Bayrı Esra Kubat Bayrı Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 704 721 10.5281/zenodo.16732219 İş Tatmininin Çalışan Performansına Etkisinde Örgüt Kültürünün Aracı Rolü ve Buna Yönelik Bir Araştırma https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/738 <p>Günümüz rekabetçi iş dünyasında, çalışanların iş tatmini ve performansı arasındaki ilişki işletmeler açısından stratejik bir önem taşımaktadır. Yüksek iş tatmini, çalışanların motivasyonunu artırarak daha verimli ve etkin bir iş gücüne katkıda bulunurken, düşük iş tatmini performans kayıplarına ve iş gücü devir hızının artmasına yol açabilmektedir. Bu bağlamda, örgüt kültürü iş tatmini ile çalışan performansı arasındaki ilişkide kritik bir aracı değişken olarak değerlendirilmektedir. Örgüt kültürü; işletmenin değerleri, normları, inançları ve davranış kalıplarını içeren bir yapı olup, çalışanların iş ortamındaki tutum ve davranışlarını şekillendiren temel unsurlardan biridir. Bu çalışmanın temel amacı, iş tatmininin çalışan performansı üzerindeki etkisini ve bu etkide örgüt kültürünün aracı rolünü derinlemesine incelemektir. Günümüzde işletmelerin sürekliliği ve rekabet avantajı elde etmesi büyük ölçüde insan kaynağının verimli kullanılmasına bağlıdır. Bu bağlamda, çalışanların işlerinden duydukları memnuniyet ve bu memnuniyetin performansa yansıması, kurumlar için çıkış noktalarından biri olmuştur. Ancak, iş tatmini ile çalışan performansı arasındaki bu ilişkide örgüt kültürünün oynadığı kritik aracı rol literatürde yeterince ele alınmamıştır. Bu araştırma, iş tatmini ve çalışan performansı arasındaki ilişkide örgüt kültürünün etkin bir aracı değişken olarak nasıl bir rol oynadığını anlamaya yöneliktir. Yöntem olarak anket tekniği kullanılmış ve farklı sektörlerde çalışan bireylerden elde edilen veriler analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, iş tatmini arttıkça çalışan performansının da anlamlı bir şekilde artış gösterdiği ortaya çıkmıştır. Ancak bu artışın örgüt kültürü tarafından desteklenmediği durumlarda iş tatmininin performansa etkisinin sınırlı kaldığı da tespit edilmiştir.</p> Kardelen Hocaoğlu Salih Güney Telif Hakkı (c) 2025 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2025-07-31 2025-07-31 9 56 722 735 10.5281/zenodo.15742036