Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://pejoss.com/index.php/pub <p>Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS); 2017-2020 yılları arasında yılda bir yayınlanmış, 2020 Haziran ayından itibaren ise aylık ve gerekli durumlarda özel ya da ek sayılar da yayınlayabilecek şekilde, en fazla 25 makalenin yer alabileceği sayı ile yayımlanması planlanan <strong>uluslararası hakemli ve indeksli</strong> bir e-dergidir.</p> tr-TR editor@pejoss.com (Editor) editor@pejoss.com (Whatsapp İletişim Numarası) Tue, 31 Dec 2024 08:15:01 +0300 OJS 3.3.0.14 http://blogs.law.harvard.edu/tech/rss 60 Postmodernist Yaklaşımla Minimalist Opera ve Piyano Müziği https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/636 <p>Minimalizm, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan sadelik, zamansal genişleme ve tekrarlama gibi temel özellikleriyle tanımlanan bir sanat akımıdır. Minimalist müzikte tekrar, basitlik, durağanlık ve mikro dönüşüm gibi temel unsurların, postmodernizmin çoklu anlam ve biçim serbestliği anlayışıyla nasıl uyum sağladığına odaklanılmıştır. Minimalist müzik, tekrara ve sadeliğe dayalı yapısıyla modern müzik anlayışına meydan okurken, postmodernizm farklı anlatı yapıları ve kimliklerin çoğulluğunu bünyesinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, minimalist opera ve piyano müziği, anlatı ve estetik anlamda postmodern paradigmayı yeniden tanımlayan bir ilişki sunmaktadır. Minimalist opera ve piyano müziği, postmodernist sanat anlayışı içinde birbirini tamamlayan unsurlardır. Minimalizm, piyanoyu hem solo bir araç hem de opera içinde dramatik bir yapı taşı olarak kullanırken, postmodernizm bu sürece anlam katma işlevini yüklemektedir. Postmodernizm, tek bir “doğru” ya da “evrensel” kavramlarını reddederek çoğulculuğu ve bireyselliği savunur. Bu yaklaşım, minimalizmin sanat anlayışıyla doğal bir uyum içindedir. Minimalizm, süslemeleri ve dramatik yoğunluğu azaltarak, özün ve tekrarın ifade gücünü ön plana çıkarmaktadır.</p> <p>Minimalist operanın, hikâye anlatımında geleneksel dramatik yapıları reddederek, müzik ve metin arasında yeni bir ilişki kurduğu gözlemlenmiştir. Özellikle Philip Glass, Steve Reich ve John Adams gibi bestecilerin eserleri, postmodernist anlatı teknikleri ve estetik yaklaşımlar üzerinden değerlendirilmiştir. Opera sanatının her döneminde olduğu gibi minimalist müzikte de piyano önemli bir araçtır. Piyano solo ve topluluk eserlerinde, minimalizmin tekrarlayan ve hipnotik yapısını taşımak için ideal bir enstrümandır. Aynı zamanda, minimalist operalarda piyano, sahnedeki dramatik ifadeyi güçlendiren bir temel unsur olarak kullanılır. Minimalist piyano ve opera birlikteliği, sanatın sınırlarını genişleten ve izleyiciyi kendi zaman ve mekân algısını yeniden değerlendirmeye davet eden bir dönüşüm hikâyesidir. Çalışma minimalist müziğin postmodernist bir yaklaşım ile nasıl yeniden anlam kazandığını göstermeyi ve bu iki estetik paradigmanın etkileşiminden doğan sanatsal yaratım sürecini tartışmayı amaçlamaktadır.</p> Dilara Çelik, Özge Güncan Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/636 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Ahmet Zeki Kocamemi ve Ali Avni Çelebi Resimlerinin Plastik Açıdan İncelenmesi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/631 <p>Ahmet Zeki Kocamemi ve Ali Avni Çelebi resimlerinin plastik açıdan incelenmesi başlıklı araştırma ile kültür ve insanın etkileşimi, alınan eğitimlerin yansımalarıyla sanatçılarımızın Çağdaş Türk Resim Sanatı için yapmış oldukları çalışmalar ve yeni üslup özellikleri anlaşılmaya çalışılmıştır Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar birliğinin kurucu üyelerinden olan Ahmet Zeki Kocamemi ve Ali Avni Çelebi’nin hayatı, üslup özellikleri, Hans Hoffmann atölye yılları ile almış oldukları eğitimin sanatlarına yansımaları gözlemlenmiştir. Kübist ve konstrüktivist etkilerle yola çıkıp kendi üsluplarını oluşturan sanatçılarımızın resimleri incelenirken nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Nitel verileri elde etmek için sanatçılara ait eserler Prof. Dr. Tayfun Akkaya’nın Akademik ve Disiplinlerarası Yeni Sanat Eleştirisi Kuramı ile hazırlanan sorularla uzman görüşüne başvurularak plastik açıdan incelenmiştir.</p> Gülay Tok , Erol Murat Yıldız Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/631 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Monitörleme İçin Hoparlörler Kullanılarak Sonradan Ters Faz Yöntemi ile Yapılan Kayıt ile Monitörleme İçin Kulaklıklar Kullanılarak Yapılan Kaydın Karşılaştırılması https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/624 <p>Önceden hazırlanmış altyapı kanalı üzerine gerçekleştirilen kayıtlarda, altyapı kanalının alınan kayıtlara karışmaması için kulaklık kullanımı en çok başvurulan yöntemdir. Fakat kalabalık icra topluluklarının kayıtları esnasında, çok sayıda kulaklık tedarik edilmesi maliyetli olabilmekte ya da hiç temin edilememesi söz konusu olabilmektedir.</p> <p>2024 yılında Prof. Dr. Arda Eden danışmanlığında, Olcay Demirci tarafından tamamlanan “Altyapı Üzerine Çalan Kalabalık İcra Gruplarının Kayıtlarında Kulaklıksız Monitörleme ve Monitör Sızıntılarının Sonradan Ters Faz Uygulanarak Giderilmesi” başlıklı doktora tezinde, kulaklık maliyet ve temin sorunlarına çözüm olarak “sonradan ters faz yöntemi” önerilmiştir. Sonradan ters faz yönteminde, kayıt alındıktan sonra edinilen icra kaydı altyapı sızıntılarının ters faz ile süzülmesi amaçlanmaktadır. Bu makalede, adı geçen tez çalışmasında elde edilen ses kayıtlarının tek kör desenli araştırma modeli kullanılarak 42 ses mühendisine dinletilmesi ve katılımcılara kapalı uçlu 3 adet soru yöneltilerek onlardan geri bildirim alınmasını amaçlamıştır. Ayrıca yine tez çalışmasından farklı olarak, çalışmaya katılan 20 koro üyesine de sonradan ters faz yöntemi kullanılan kayıt ile monitör olarak kulaklıkların kullanıldığı kayıt deneyimlerini karşılaştırmaya yönelik kapalı uçlu 8 soru sorularak, kayıt deneyimlerini işitme rahatlığı, performans esnasındaki konfor deneyimleri gibi açılardan değerlendirmeleri istenmiştir, sonuçlar değerlendirilmiştir.</p> Olcay Demirci, Arda Eden Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/624 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Programlama ve Veri Analizi: İşletme Yöneticilerinin Performansına Etkisi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/625 <p>Dijital dönüşüm çağında işletme yöneticilerinin başarıya ulaşabilmesi, veri odaklı karar verme, süreç optimizasyonu ve yenilikçi iş modelleri geliştirme gibi alanlarda yeni beceriler kazanmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda, bilgisayar programlama becerileri, yöneticilere operasyonel süreçlerin etkinleştirilmesinden stratejik hedeflerin desteklenmesine kadar geniş bir yelpazede önemli avantajlar sunmaktadır. Programlama becerilerinin, işletme yöneticilerinin performansını ve iş süreçlerine katkılarını değerlendiren bu çalışma, literatür taraması yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, programlama ve veri analizi becerilerinin yöneticilik rollerindeki yeri, karar verme süreçlerine etkisi ve yenilikçi uygulamalardaki önemi literatürdeki mevcut bulgular üzerinden ele alınmıştır. Ayrıca, işletme yönetiminde programlama becerilerinin gelecekteki potansiyeli ve bu alandaki araştırma boşlukları da tartışılmıştır.</p> Mustafa Of, İsmail Kılıçaslan Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/625 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Suriyeli Sığınmacıların Kentle Bütünleşmesinde Belediyelerin Rolü https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/603 <p>Sosyal ve ekonomik gerekçelerle temel yerleşim yeri haline gelen kentler, doğal olarak iç ve dış göçlerin de merkezi haline gelmiştir. Gerçekleşme gerekçesi ve biçimi ne olursa olsun, farklı bir ülkeye yönelen göçmen ya da sığınmacıların toplumla bütünleşmesinin ve sosyal uyumunun sağlanması, yönetilmesi gereken zor ve önemli bir süreçtir. Sığınmacı statüsünde dahi olsa Türkiye’de sayılarının çok olması ve kalış sürelerinin uzaması çeşitli açılardan sorunlar ortaya çıkarmıştır.</p> <p>Uluslararası göçlerle kentlere yerleşen sığınmacıların yerli halkla bütünleşmelerinde merkezi yönetimlerin yanında sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin de önemli rolleri bulunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, ulaştığı kişi sayısının artması ve kalış sürelerinin uzaması nedeniyle toplumsal bütünleşmelerinin sağlanması bir gereklilik haline gelen Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların, bütünleştirilmesine yönelik belediyelerin faaliyetlerinin ortaya konulmasıdır.</p> <p>Bu amacı gerçekleştirmek için çalışma sahası olarak Göç İdaresi Başkanlığının paylaştığı verilere göre Suriyeli sığınmacıların en yoğun yaşadıkları 6 il belirlenmiştir. Bu illerdeki belediyelerden toplanan verilerle, sığınmacıların kentle bütünleşmelerinde belediyelerin rolünün nitel bir araştırma ile ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda yürütülen çalışma ile Suriyeli sığınmacıların kentle bütünleşmelerinde belediyelerin artan rolüne dikkat çekilmektedir.</p> ibrahim Yıldız, Gülizar Çakır Sümer Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/603 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Felix Mendelssohn’un Op. 49 Re Minör Piyanolu Triosunun Yapısal Açıdan İncelenmesi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/627 <p>Felix Mendelssohn’un Op. 49 re minör Piyanolu Trio’su, Romantik dönemin oda müziği repertuvarında hem estetik hem de teknik açıdan dikkat çeken bir başyapıttır. İlk versiyonu Temmuz 1839’da tamamlanan eser, Klasik dönem geleneğini yansıtan netlik ve yapısal kesinlikle öne çıkmaktadır. Amerikalı müzik yazarı LarryTodd’un bu versiyonu “Klasik geleneğe batmış” olarak tanımlaması, eserin Haydn ve Mozart gibi bestecilere özgü zarafet ve dengeyi taşıdığını vurgular. (Todd, 2003: 358). Ocak 1840’ta yayımlanan son versiyon ise, Mendelssohn’un Romantik estetik anlayışını yansıtan revizyonlarla daha ustalık dolu ve etkileyici bir yapıya kavuşmuştur. Eserdeki bu dönüşüm özellikle piyano partisi üzerinde yapılan değişikliklerde belirgin hale gelir. İlk versiyondaki daha sade yapılar, son versiyonda teknik açıdan zenginleştirilmiş ve duygusal derinliği artırılmıştır. Bu değişiklikler, Ferdinand Hiller gibi çağdaşlarının geri bildirimleri doğrultusunda şekillenmiş, Mendelssohn’un Romantik dönemin dramatik yoğunluğunu ve bireysel ifade gücünü eserine yansıtmasını sağlamıştır. Öte yandan, son versiyonun, ilk versiyonun yapısal titizliğini koruduğu görülmektedir. Mendelssohn, Klasik formlar ve Romantik estetik arasında denge kurarak yenilikçi bir eser ortaya koymayı başarmıştır. Müzikal analize bakıldığında, eser dinamik kontrastlar, zengin melodik çizgiler ve etkileyici armonik geçişlerle örülüdür. İlk bölümdeki güçlü tematik materyal ve finaldeki enerji dolu yapı, eserin dramatik yoğunluğunu artırırken, lirik ikinci bölüm, duygu yüklü bir ifade sunar. Mendelssohn’un bu eserle, hem geleneksel hem de yenilikçi unsurları bir araya getirdiği ve oda müziği türünde estetik bir zirveye ulaştığı söylenebilir. Op. 49 Piyanolu Trio, Klasik ve Romantik anlayışların kusursuz bir sentezi olarak müzik tarihinde eşsiz bir yere sahiptir.</p> Arman Artaç, Ayşe Özlem Akdeniz Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/627 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Risk Yönetimi ve Denetiminin İşletmelerin Performansı Üzerine Etkileri https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/632 <p>Bu çalışmanın amacı işletmelerde yürütülen risk yönetimi ve denetiminin performanslarına etkilerinin incelenmesidir. Bu kapsamda çalışmada; kavramsal çerçeve başlığı altında risk yönetimi, risk denetimi, risk değerlendirmesi, risk analizleri, işletme performansı ve risk değerlendirme aşamaları ile ilgili konular izah edilmiştir. Daha sonra literatür taraması başlığı altında; alanda yapılan çalışmalar taranmış ve işletme performansını etkileyen; risk yönetimi, iç denetim, risk denetimi, idare risk denetimi, sistem risk denetimi, işletmelerle ilgili kontrol mekanizmaları, yeni teknolojiler ve denetimle ilgili konulara yer verilmiştir.</p> <p>Bu çalışmada niteliksel yöntem olan tümden-gelim metoduyla yazım işlemi yapılmış, bu kapsamda, konuyla ilgili kitaplardan, makalelerden, tezlerden ve yazılı dokümanlardan yararlanılmıştır. Yapılan çalışmalar sonrasında elde edilen bilgilerden faydalanarak oluşturulan sonuç ve öneriler; araştırmacıların, işletmelerin, denetçilerin, ilgili kamu kurumlarının faydasına sunulmuştur.</p> Mehmet Şirin Yakut Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/632 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 A Musical and Psychological Approach to the Opera Salome by Strauss https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/635 <p>Strauss is a composer of the late Romantic era, which is not so long ago and consists of the years from mid-1800’s to the early 1900’s. He has captivated opera audiences from the very first appearance of his adaptation of Wilde's story of Salome. The opera takes the biblical story of the Christian world and presents a deadly and erotic version of it. Through innovative use and reinterpretation of music, it questions the traditional cultural values of the time in a modern way. While composing his operas, Strauss took the splendor of the epics of Wagner and combined it with the emotions of the short Italian verismo opera style. In this study, the opera <em>Salome </em>is analyzed through a musical and psychological approach. According to research and analysis, it is seen that <em>Salome</em>’s music includes leitmotifs, short melodies with symbolic and rich meanings. They are associated with characters such as Salome and John the Baptist. The usage of leitmotifs by Strauss is complex with both uncertainty and symbolism. Besides leitmotifs, the opera’s music includes many symbolic uses of musical color. Moreover, <em>Salome</em>’s harmony uses polytonality, chromaticism, unusual modulations, and ambiguous tones. Some of the major characters and major psychological themes have keys associated with them. With a psychological approach, it is pointed out that Salome is a wicked and greedy adolescent who wants to get whatever she wants immediately. She has obsessive-compulsive disorder tendency as well as being a “femme fatale”. Her family background is also very immoral and unhealthy; his uncle killing her father and marrying her mother. All these negative issues contribute to her rotten personality. </p> Canan Özgür Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/635 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Özel Okullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Kurum Politika ve Uygulamalarına Yönelik Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/626 <p>Bu araştırma, özel okullarda görev yapan öğretmenlerin kurum politikaları ve uygulamalarına ilişkin karşılaştıkları sorunları tespit etmek ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, öğretmenlerin deneyimlerinden elde edilen bulgular doğrultusunda, özel okullarda yaşanan sorunlara dair kapsamlı bir çerçeve sunulması hedeflenmiştir. Araştırma, Ankara ve İstanbul'daki farklı sosyoekonomik gruplara hizmet veren özel okullarda görev yapan toplam 41 öğretmen ile yürütülmüştür. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmış ve içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir.</p> <p>Araştırmanın bulguları, dört ana tema altında toplanmıştır. Birinci tema, müfredat sorunlarıdır ve öğretim programlarının uygulanmasında karşılaşılan müfredat değişiklikleri, materyal eksiklikleri, sınıf yönetimi problemleri ve ders sürelerinin yetersizliği gibi zorlukları kapsamaktadır. İkinci tema, işe alım süreçleri, iş yükü ve ücret politikalarına ilişkin öğretmen görüşlerini ele almaktadır. Üçüncü tema, öğretmenlerin okul yönetimiyle ilişkilerinde yaşadığı sorunlara odaklanmaktadır. Dördüncü tema, veli ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlar ve bu ilişkilerin öğretmen motivasyonu üzerindeki etkilerini incelemektedir. Öğretmenlerin önerileri arasında, müfredat değişikliklerinin daha planlı yapılması, teknolojik materyallerin artırılması, iş yükünün hafifletilmesi ve mesleki gelişim olanaklarının genişletilmesi bulunmaktadır.</p> <p>Araştırma sonuçları, öğretmenlerin iş yükü, maaş, okul yönetimi ve veli ilişkileri gibi çeşitli alanlarda zorluklarla karşılaştığını ancak bu sorunlara yönelik öğretmenlerin çözüm önerilerinin de bulunduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, öğretmenlerin mesleki gelişim ve eğitimde daha etkili olabilmek için çeşitli stratejiler önerdikleri görülmüştür. Bu bulgular, özel okullarda öğretmenlerin karşılaştıkları sorunların çözülmesi için eğitim politikaları ve uygulamalarında iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Bu araştırmanın literatüre katkı sunması ve özel okulların politika ve uygulamalarını geliştirmesine rehberlik etmesi düşünülmektedir.</p> Emre Erbay, Ali Özcan Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/626 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Toplumsal Değişim mi Küresel Strateji mi? Renkli Devrimlerin Siyasi Anatomisi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/643 <p>Makale, devrim teorisi çerçevesinde renkli devrimler olgusunu incelemekte ve özellikle bölgesel ve küresel aktörlerin renkli devrimler üzerindeki manipülasyonlarını ele almayı amaçlamaktadır. Renkli devrimler, genellikle toplumsal ve siyasal değişim taleplerinin demokratik reformlar yoluyla gerçekleştirilmesini hedefleyen kitlesel hareketler olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, makale, devrim teorisi temelinde renkli devrimlerin ortaya çıkış sürecini ve bu hareketlerin eski Sovyet ülkeleri, Doğu Avrupa ve Afrika gibi bölgelerde neden daha sık meydana geldiğini analiz etmektedir. Makalede, bölgesel ve küresel aktörlerin bu devrimlere müdahale yöntemleri ve amaçları ele alınırken, diplomasiden medyaya, finansal destekten askeri müdahalelere kadar geniş bir yelpazede değerlendirilen müdahale araçlarının renkli devrimlerin yönünü ve sonuçlarını nasıl etkilediği incelenmektedir. Bu çerçevede, renkli devrimlerin ortaya çıktığı coğrafyalarda siyasal istikrarsızlık, bölgesel güç dengelerinin değişmesi ve uluslararası ilişkilerde gerilimlerin artması gibi bölgesel ve küresel aktörlerin uzun vadeli etkilerine dikkat çekilmektedir. Makalede nitel araştırma yöntemleriyle, renkli devrimlerin bölgesel ve küresel politika üzerindeki karmaşık etkilerini anlamaya yönelik bir analiz sunulmakta ve toplumsal değişim taleplerinin küresel güç stratejileri ile nasıl kesiştiği ve renkli devrimlerin siyasi anatomisini nasıl şekillendirdiği, tarihsel, kavramsal ve teorik bir çerçevede değerlendirilmektedir.</p> Demet Şefika Mangır Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/643 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Modern Mimarlık Kapsamında Tipolojik Analiz: Yarışma ile Elde Edilmiş T. C. Merkez Bankası Şube Binaları https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/621 <p>Dünyada 1920’lerde doğmuş; teknolojik ve toplumsal gelişmelerin etkisiyle tasarım anlayışı, malzeme, yapım teknikleri açısından kendinden önceki mimari ürünlerden farklılaşmış yenilikçi bir anlayış olan modern mimarlık 1990 yılından sonra tartışılmaya ve araştırılmaya başlamıştır. Yakın geçmişe tarihlenen, birçoğu özgün biçimini koruyan modern mimarlık mirası günümüz ve gelecek dönem yapıları için referans olabilecek işleve, tekniğe ve mekânsal şartlara bağlı olarak biçimlenen nitelikli tasarım anlayışları ile inşa edilmiştir. Anadolu kentlerinde modern mimarlık ürünlerinin yaygınlaştırılması, mimari kültür seviyesinin artırılması ve yenilikçi tasarımlarla kentsel mekânın gelişiminin sağlanmasına mimari proje yarışmaları ile elde edilmiş merkez bankaları da önemli katkı sağlamıştır. Tanınmış mimarlar tarafından tasarlanan ya da yarışma projeleri arasından seçilen merkez bankası binaları, inşa edildiği kentlerde modern mimarlık anlayışının önemli temsilleri olmuştur. Çalışmada merkez bankası binalarının özgün niteliklerini, tasarım ilkelerini anlamak için yapıları tipolojik olarak analiz etmek ve modern mimarlık mirası kapsamında değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak yapıların bağlamla ilişkisi, yapısal programı, plan özellikleri, cephe özellikleri, yapım tekniği ve malzeme özellikleri incelenmiş, ortak özellikleri tanımlanmıştır. Yapıların konumlandıkları yoğun kullanımlı tarihi şehir merkezleri, giriş biçimlenmeleri ve cephe tasarımı özellikleri ile çevresel bağlamla sıkı ilişki içinde oldukları, işleve dayalı olarak biçimlenme gösterdikleri, plan çözümleri, cephe ve kütle kompozisyonlarının banka ve lojman programının gerektirdiği çözümlere uygun olarak şekillendiği sonucunu varılmıştır.</p> Aysel Eda Çalışkan, Dicle Aydın Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/621 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Franz Schubert ve D821 Arpeggione Sonatı’nın Kontrbas Repertuvarı İçin Önemi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/622 <p>Müzik tarihinin en verimli bestecilerinden biri olan Franz Schubert, kendi müzikal ideasını ve yaratıcı üstünlüğünü yansıtan binin üzerinde eser yazmıştır. 1824 yılında yazdığı D821 Arpeggione Sonat’ı, Schubert’in müzikal kimliğinin anlaşılması bağlamında, bestecinin çalgı tınısı ve oda müziği alanındaki dehasını gözler önüne sermektedir. Arpeggione çalgısı 1822 yılında Viyana’nın önde gelen gitar yapımcısı Johann Georg Staufer tarafından geliştirilmiş ancak çalgıyla ilgilenen meraklı bir grup müzisyen dışında Staufer’in beklediği ilgiyi Viyana’da görememiştir. &nbsp;Eser, bestecinin diğer birçok eseri gibi ölümünden ancak 47 yıl sonra ortaya çıkmış ve 1871 yılında edisyon olarak yayımlanabilmiştir. Gotthard yayınevi tarafından yapılan bu ilk edisyon <em>‘Arpeggione (veya viyolonsel) ve Piyanoforte için’</em> ifadesi ile basılmıştır. Eser 20. yüzyılın ortalarında kontrbas yorumcularının ilgisini çekmiş ve repertuvara kazandırılması için çeşitli uyarlama çalışmaları yapılmıştır. 1963 yılında Stuart Sankey’in yaptığı ilk uyarlamanın basılmasının ardından eser ancak 1984 tarihinde ilk defa kontrbas ile Norbert Duka tarafından kaydedilmiştir. Eserin orijinal olarak yazıldığı Arpeggione ve Piyanoforte çalgılarının otantik tınıları ise ancak 2012 yılında Nicholas Deletaille ve Allain Roudier tarafından kaydedilebilmiştir.</p> <p>Schubert’in en verimli olduğu ve müzikal olgunluğa eriştiği dönemde yazdığı D821 Arpeggione Sonat’ı, kontrbas yorumcuları tarafından günümüzde sıklıkla seslendirilmekte ve kontrbas eğitim programlarında yer almaktadır. Bestecinin müzikal yaşamı, otantik arpeggione çalgısı ve eserin kontrbas için yapılmış uyarlama ve edisyonları ile ilgili bilgileri içeren bu araştırmanın; Eseri seslendirecek veya eğitim kurumlarında öğretecek yorumculara katkı sağlaması amaçlanmıştır.</p> <p>Eserin kontrbas için yapılmış uyarlama ve edisyonları, literatür taraması yapılarak seçilmiş ve uygulama kapsamında değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda kontrbas tekniğinin tarihsel süreçteki gelişimi ve değişik ekoller arasındaki müzikal yaklaşım farklılıkları gözlemlenmiştir. Yapılan uyarlama çalışmalarının teknik ve müzikal içerikleri ayrıca bestecinin el yazısı ile karşılaştırılarak incelenmiştir.</p> Orhan Mert Keser, Onur Özkaya Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/622 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Otel Çalışanlarının Marmaris’e İlişkin Metaforik Algılarının Analizi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/637 <p>Marmaris ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biridir. Bu yöre için turizm sektörü en önemli ekonomik alandır. Buradan hareketle konaklama işletmeleri çalışanlarının Marmaris’e yönelik sahip oldukları algıları metaforlar yoluyla ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışanların metaforik algılarını ortaya çıkarabilmek için nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) yöntemi kullanılmıştır.<strong> Marmaris benim için …………………dır. Çünkü……………</strong>cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Kabul edilebilir metafor içeren 144 adet soru formu aracılığıyla elde edilen veriler, içerik analizi tekniği kullanılarak çözümlenmiş ve kategorilere ayrılmıştır. </p> <p>Çalışma sonucunda 120 metafor elde edilmiş olup bu metaforlar temsil ettikleri payın büyüklüğüne göre çekicilik ve önem algısı, sosyolojik algı, aidiyet algısı, ekonomik algı, psikolojik algı, kişisel gelişim algısı, klasik algı ve eylem algısı olarak sıralanmıştır. Üretilen metaforlar içerisinde <strong>pahalı-pahalılık, özgürlük, cennet</strong> en çok kullanılan ifadeler olmuştur.</p> Kadir Baysal , Serap İnceöz Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/637 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Toplumsal Barış ve Huzuru Tesis Etme (Zekât, Sadaka ve İnfak) https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/634 <p>İnsan doğumundan ölümüne kadar tek başına kendine yetemeyen, hayatını devam ettirebilmesi için başkalarına ihtiyaç duyan, sosyal bir varlıktır. İnsanlar, maddi ve manevi pek çok şeye ihtiyaç duyarlar. Maddi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için çalışmaya, para kazanmaya mecburdurlar. Manevi ihtiyaçlarına gelince bunlar sevgiyle, şefkatle, merhametle ve her türlü güzel paylaşımlar ile elde edilebilir. Hem madden hem de manen insan ihtiyaçlarının karşılanamadığı toplumlarda güvensizlik, mutsuzluk ve her an kargaşa çıkabilecek belirsiz bir ortam oluşur.</p> <p>Toplumsal barış ve huzur ortamının oluşması, başkalarına karşı şefkat ve merhamet duygularının ortaya çıkması, o toplumdaki zenginlerin fakirlere, yetim ve öksüzler başta olmak üzere tüm ihtiyaç sahiplerine maddi yardımlarda bulunmalarıyla; tüm Müslümanların da birbirlerine manevî yönden destek olarak birlik ve beraberlik duygularını oluşturup bunu pekiştirmeleriyle mümkündür. Biz bu çalışmamızda daha çok İslam’ın emrettiği yardım çeşitlerinden zekât, sadaka ve infak müesseselerinin önemini ortaya koymaya çalışacağız. İnsanların aralarında çıkan kavga ve küskünlüklerin en kısa zamanda son bulması, barış ile sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu çalışmada amaç, bazı ayet ve hadisler ışığında toplumsal barış ve huzuru tehdit eden, çeşitli anlaşmazlıklara hatta ölümlere dahi sebebiyet veren istenmeyen durumların önüne geçebilmek amacıyla yapılması gerekenler zekât, sadaka ve infak ile sınırlandırılarak anlatılmıştır. Ayrıca bir Müslümanın sosyal hayatta başkalarına karşı görevlerinden de bahsedilmiştir.</p> Adil Çoban Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/634 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Sanatsal Bir İfade Aracı Olarak Eko Oyun Alanları https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/638 <p>Dünya ikliminin mevcut durumu, pratik olarak uygulanabilen çevre için etkili öneriler içeren yaratıcı deneyim ortamlarına ihtiyaç duymaktadır. Mevcut deneyim ortamları yeni çalışma paradigmaları sebebiyle değişiklik oluşmasına ihtiyaç duymaktadır. Toplumsal olarak kişilerin doğayla nasıl ilişki kurduğunu, kişisel inanç ve davranışlarının nasıl etkilendiğini ve eylemlerinin nasıl etkilendiğini anlamak üzere oluşturulan dil rasyonel karar verme süreçlerini gösterir. Küresel hedeflere anlamlı bir şekilde nasıl katkıda bulunabileceği sorusuna çocukların ve yetişkinlerin vakit geçireceği ortamlar konusunda sürdürülebilir, yaratıcı ve eleştirel düşünceyi destekleyecek ortamların oluşturulması ile yanıt verilebilir. Eko oyun ortamları çevresel sürdürülebilirlik ve sanatsal ifade biçimlerini birleştiren yaratıcı alanlar olarak çevresel iyileştirme ve gelecekteki kaygılara çözüm süreci olabileceğini göstermektedir. Bu bağlamda sanatsal açıdan, eko oyun ortamları doğanın estetiğini ve ekolojik dengeyi vurgulayan tasarımlarla dikkat çekmektedir. Bu alanlar, sanatçıların eylemleri aracılığı ile çevresel mesajlar iletmelerine olanak tanımaktadır. Bu çalışma farklı sanatçı pratikleri üzerinden kişilerin toplumsal farkındalık etkileşimine tasarımın ve sanatın yapısını, anlatımını sorgulatmak ve sanatı anlatmanın güncel bir dili olarak heykelin ifade olanaklarını genişleten eko oyun ortamları heykel üretme sürecine ilişkin sosyo -kültürel tanımlamalara olanak tanımaktadır.</p> Ayşe Karabey Tekin, Merve Duydu Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/638 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Kültürel Mirasin Korunması Kapsamında Tarih ve Kültürün Dijital Aktarımı: “Azerbaycan Milli Hali Müzesi Örneği” https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/645 <p>Kültürel, sosyal ve ekonomik boyutu artarak önem taşıyan kültür varlıklarının korunması, toplumların kimliklerini şekillendiren temel unsurlar arasında yer almaktadır. Koruma, tarihi ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasını sağlarken, aynı zamanda yerel ve ulusal kimliğin de inşa edilmesine katkıda bulmaktadır. Kültürel varlıkların korunması ile ilgili çalışmaların önemi her geçen gün artmaktadır.&nbsp; Bu bağlamda, müzeler, kültürel mirası saklamak ve nesilden nesile aktarmak amacıyla oluşturulmuş önemli kurumlardır. Kültür hazinesini saklarken aynı zamanda ziyaretçileri ve kültür varlıklarını somut biçimde buluşturan etkin ortamlardır. Müzelerin temel işlevi, koleksiyonların korunmasıdır; ancak günümüzde interaktif müzeler, ziyaretçilere daha dinamik bir deneyim sunarak kültürün daha derinlemesine anlaşılmasını sağlamaktadır. Ziyaretçilerin eserlerle etkileşime geçebilmesi, öğrenim süreçlerini destekleyici etkinliklerle zenginleştirilmesi, kültürel mirasın değerini artırmakta ve toplumsal bilinci güçlendirmektedir. Dijital yaklaşımlar sunan müzeler, teknolojinin sunduğu imkanlarla birlikte, sanal gerçeklik, dokunmatik ekranlar gibi araçlar kullanarak zengin bir etkileşim ortamı sunabilmektedir. Böylece, sadece izleyici olmakla kalmayıp, izleyiciler de kültürel içeriklerin bir parçası haline gelmektedir. Bu tür müzeler, çeşitli eğitim programları ve atölye çalışmaları ile de kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmakta, genç nesillerin bu değerlere sahip çıkmasını sağlamaktadır.</p> <p>Bu çerçevede araştırma Azerbaycan Milli Halı Müzesi’nde alan araştırması yöntemi, sözlü görüşme tekniği ve literatür araştırması ile gerçekleştirilmiştir. Dokunmatik sistemler, animatronik gösterim, gösteri odaları, gibi müzede bulunan dijital yaklaşımlar incelenmiş görselleri ile birlikte çalışmaya eklenerek literatüre katkıda bulunulmuştur.</p> Gizem Çolpan Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/645 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Doğanın Ruhani Dili: Bahaettin Karakoç’un “Ağrı Dağı” Şiirinde Mistik Çağrışımlar https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/630 <p>Türk şiirinde derin bir manevi ve kültürel sembol olarak sıkça yer alan Ağrı Dağı, sadece fiziki bir coğrafi oluşum değil, aynı zamanda mitolojik, manevi ve toplumsal katmanlarla yüklü bir metafordur. Ağrı Dağı yücelik, bağımsızlık, özlem ve içsel yolculuk gibi temalarla özdeşleştirilirken, Türk ulusunun kimliğinin, toprak sevgisinin ve tarihi zaferlerinin de simgesi haline gelmiştir. İncelenen şiir, Ağrı Dağı'nı bir aşk ve manevi bir öğreti olarak ele almakta, şairin doğaya ve onu çevreleyen dağa duyduğu derin hayranlığı ve sevgiyi ifade etmektedir. Şiir, yalnızca doğal bir manzarayı betimlemekten ziyade, gönül dünyasına dair izlenimler sunarak doğa ile insan ruhu arasındaki manevi bağı araştırmaktadır. Her dize hem estetik hem de metafizik anlamlar taşıyan içsel bir yolculuk yaratır. Çalışmamızda, şiiri analiz etmeye çalışırken şiirin taşıdığı sembolizme odaklanacağız.</p> Dinçer Öztürk Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/630 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Yükselen Piyasa Ekonomilerinde Yeşil Enerji Yatırımlarının Finansmanı https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/653 <p>Temiz ve istikrarlı enerjiye erişim, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve fosil yakıt bağımlılığını azaltma çabaları, yükselen piyasa ekonomileri için kritik öneme sahiptir. Ancak bu ülkelerde finansman kaynaklarının yetersizliği, yatırım riskleri ve politika belirsizlikleri gibi engeller, yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesini zorlaştırmaktadır. Güneş, rüzgar ve biyokütle gibi doğal kaynaklara dayalı projeler, yüksek maliyetler nedeniyle çeşitli finansman yöntemlerine ihtiyaç duymaktadır. Teknolojik gelişmeler ve yeşil finansman yaklaşımları, maliyetleri düşürerek yatırımcı ilgisini artırsa da hükümet teşvikleri, uluslararası iş birlikleri ve özel sektör desteği bu süreci hızlandırmak için kritik bir rol oynamaktadır. Bu adımlar, enerji dönüşümünü destekleyerek sürdürülebilir bir enerji geleceği inşa edilmesine katkı sağlayabilir.</p> Ahmet Şerbetçi, Tamara Fettahlıoğlu Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/653 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Symbolism of Birds in Medieval Poetry As an Metaphysical Liberation and Existential Metamorphosis: Dante’s Divine Comedy and Farid ud-Din Attar’s The conference of Birds Inspire Chaucer’s Narrative in Trans-Cultural Continuum of Mystical Allegory https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/623 <p>Bu akademik çalışma, Dante Alighieri'nin <em>İlahi Komedya’sı</em> ile Geoffrey Chaucer’ın <em>The Parliament of Fowls</em> eseri arasındaki karmaşık metinlerarasılık ilişkisini ve tematik uyumu derinlemesine incelemektedir. Dante’nin, aşkı akıl ve ruhsal yücelik ile uyumlu bir birliktelik olarak yeniden tanımladığı, idealize edilmiş aşk anlayışını dönüştürücü bir biçimde reddedişi ve bu yaklaşımın Chaucer’ın romantik idealizmi çevreleyen toplumsal yapıları hicveden eleştirel üslubuna olan derin etkisi vurgulanmaktadır. Çalışma, Dante’nin “Virgil”i ile Chaucer’ın “Scipio Africanus” figürü arasındaki anlatısal paralellikleri irdeleyerek, Chaucer’ın Dantevari alegorik çerçeveleri yaratıcı bir şekilde özümseyişini ortaya koymaktadır. Ayrıca, eserlerde kuşların metafizik özgürlük ve varoluşsal dönüşümün birer sembolü olarak ele alınışı ön plana çıkarılmakta ve Chaucer’ın betimlemeleri, Ferîdüddin Attar’ın <em>Mantıku't-Tayr</em> eseriyle karşılaştırılarak, Chaucer’ın anlatısı mistik alegorinin kültürlerarası bir sürekliliği içinde konumlandırılmaktadır. Son olarak, bu analiz, her iki eserin de sürekliliğe meydan okuyan evrenselliğini ve entelektüel derinliğini vurgulayarak, onların Orta Çağ edebiyatını yeniden tanımlamadaki merkezi rolünü ve insanlık durumunu sorgulama ve aydınlatma konusundaki zamansız yetkinliğini tasdik etmektedir.</p> <p>Dante Alighieri'nin yazdığı İlahi Komedya, şiir geleneği içinde en kalıcı miraslardan biri olarak geniş çapta kabul edilmektedir. Orta Çağ edebiyatı üzerinde önemli bir etkisi olmuş ve en uzun süre devam eden geleneklerden biri olarak kabul edilmektedir. Etkisi, modern, geç post-modern ve küreselci çağlarda hala aktiftir ve Hollywood filmleri ve video oyunları gibi çeşitli mecralarda gözlemlenebilir. Şüphesiz, pek çok kişiye ilham kaynağı olmuştur. Geoffrey Chaucer gibi İngiliz edebiyatının öncüsü olarak kabul edilen birçok şair ve sanatçı, bu eserden ilham almıştır. Chaucer’ın <em>Canterbury Tales</em> ve <em>Parliament of Fowls</em> eserlerinde anlatıcı için rehber figürü olarak “Scipio Africanus”u kullanması ile Dante’nin yolculuğu boyunca Romalı şair “Vergilius”u bir rehber olarak kullanması arasında bir benzetme yapılabilir. Ayrıca, Chaucer’ın aşkı çevreleyen sosyal çerçeve ve gelenekleri eleştirisi ile Dante’nin Beatrice’e duyduğu hislere dayalı olarak <em>Paradiso</em>’da bu geleneği reddetmesi arasında da bir paralellik kurulabilir. Chaucer’ın eleştirisi, romantik ilişkileri çevreleyen sosyal yapıyı içermektedir. Bu yazının amacı, Dante Alighieri'nin <em>İlahi Komedya’sının </em>Geoffrey Chaucer’ın <em>Parliament of Fowls</em> ve <em>Canterbury Tales</em> eserleri üzerindeki etkisini, ilgili dönemde incelemektir.</p> Serap Sarıbaş Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/623 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Sembolik Oyunun Otizmde Yeri ve Önemi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/641 <p>Sembolik oyun, çocukların zihinsel, toplumsal ve duygusal gelişiminde kritik bir öneme sahiptir. Ancak otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocuklar, hayal gücüne dayalı bu oyunları oynamakta genellikle zorluk yaşar. Bu durum, dil, iletişim ve toplumsal etkileşim becerilerinin sınırlı gelişmesine neden olabilir. Makalede, sembolik oyun becerilerinin OSB’li çocuklar için önemine değinilerek bu becerilerin geliştirilmesi için öneriler sunulmuştur. Oyun terapileri, davranışsal müdahale yöntemleri ve teknolojik araçlar, sembolik oyun becerilerinin gelişiminde etkili yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca ailelerin rolü ve günlük etkinliklerde sembolik oyun fırsatlarının artırılması da vurgulanmıştır. OSB’li çocukların topluma entegrasyonunda eğitimciler, terapistler ve ailelerin iş birliğinin yanı sıra toplum farkındalığının artırılması gerekliliği ifade edilmiştir.</p> Tuğçe Canlı Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/641 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Stratejik Yönetim Süreçlerinin Örgütsel Bağlılığa Etkisinde İş Tatmininin Aracı Rolü https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/640 <p>Örgütlerin sürdürülebilirliğini sağlama noktasında yararlandığı kaynakların başında insan kaynağı gelmektedir. İnsan kaynağının örgüte olan bağlılığı, örgütlerin sermayelerinde yer almaktadır. Aynı zamanda katkı sağlayan en önemli bileşendir. İnsan kaynağının örgüte olan bağlılığı ile sağlamış olduğu katkının artarak devam etmesine olanak sağlayan unsurlar arasında iş tatmini kavramı yer almaktadır.</p> <p>Bu çalışmada stratejik yönetim süreçlerinin örgütsel bağlılığa etkisinde iş tatmininin aracı rolünü araştırmak amaçlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı, stratejik yönetim süreçlerinin örgütsel bağlılığa etkisinde iş tatmininin aracı rolünü ortaya koymaktır. Bu bağlamda beş ayrı özel şirketin toplamda 369 yönetici ve normal çalışanlardan oluşan örneklemden anket aracılığıyla veri toplanmıştır. Elde edilen tüm veriler SPSS 22.0 paket programında analiz edilmiştir. Verilerin normal dağılıma uyumu çarpıklık basıklık katsayısı ile sınanmıştır. Verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda; stratejik yönetim süreçlerinin örgütsel bağlılık ve iş tatmini üzerinde pozitif anlamlı bir etkisi bulunmaktadır. Aynı zamanda örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde gelir durumunun düzenleyici rolü belirlenmiştir. Stratejik yönetim süreçlerinin örgütsel bağlılığa etkisinde iş tatmininin kısmi bir aracılık rolü olduğu bulgularına ulaşılmıştır.</p> Salih Güney, Media Abdullah, Erginbay Uğurlu Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/640 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 URAP Verilerine Dayalı Üniversite Sıralamalarında Çok Kriterli Karar Verme Yaklaşımı: LOPCOW Temelli COBRA Yöntemi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/649 <p>Bu çalışma, Türkiye’deki üniversitelerin performanslarını değerlendirmek amacıyla mevcut sıralama yöntemlerine alternatif olarak LOPCOW (Logarithmic Percentage Change-driven Objective Weighting) ve COBRA (Comprehensive Distance Based Ranking) yöntemlerini entegre eden yeni bir model geliştirmektedir. Çalışmanın temel amacı, mevcut sıralama yöntemlerinin sınırlılıklarını aşarak daha objektif ve kapsamlı bir değerlendirme sistemi oluşturmak ve önerilen modelin uygulanabilirliğini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, üniversitelerin performansı, akademik üretkenlik, bilimsel doküman sayısı, atıf, uluslararası işbirlikleri ve öğretim üyesi/öğrenci oranı gibi çok boyutlu kriterler üzerinden analiz edilmiştir. Microsoft Excel 365 kullanılarak LOPCOW yöntemi ile kriterlerin ağırlıkları hesaplanmış ve bu kriterlerin göreli önem dereceleri nesnel bir şekilde belirlenmiştir. Analiz sonucunda, “atıf” kriteri en yüksek ağırlığa sahipken, “öğretim üyesi/öğrenci oranı” kriterinin en düşük ağırlıkla değerlendirilmiştir. COBRA yöntemi, bu ağırlıklar temel alınarak üniversitelerin sıralanmasını sağlamış ve alternatif sıralama yöntemlerinin sonuçlar üzerindeki etkilerini karşılaştırmalı bir perspektifle değerlendirmiştir. Bulgular, bazı üniversitelerin sıralamasında belirgin farklılıklar olduğunu göstermekte; ancak ilk ve son sıralardaki kurumlar sabit kalmaktadır. Önerilen model, üniversitelerin güçlü ve zayıf yönlerini daha net bir şekilde ortaya koyarak stratejik planlama ve politika geliştirme süreçlerinde karar alıcılar için önemli bir araç sunmaktadır. Ayrıca, bu çalışma, yükseköğretimde sıralama yöntemlerinin akademik ve toplumsal etkilerini vurgulamakta ve daha objektif, şeffaf bir değerlendirme sürecine katkı sağlamayı hedeflemektedir.</p> Ali Şimşek Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/649 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Deniz Suyu, Sodyum Sülfat ve Magnezyum Sülfat Tuz Çözeltilerinin Elektroliz Yöntemiyle Hidrojen Gazı Üretim Performanslarının İncelenmesi https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/650 <p>Bu çalışmanın amacı, çevreyi kirleten fosil yakıtların yerine daha çevreci ve geleceğin enerji taşıyıcısı olarak düşünülen hidrojen hakkında farkındalık oluşturmak ve bu doğrultuda, filtrelenmemiş ve filtrelenmiş deniz suları ile sodyum sülfat ve magnezyum sülfat tuz çözeltilerinin elektroliz yöntemiyle hidrojen üretim performanslarını inceleyerek hidrojen üretimi için öneriler geliştirmektir.</p> <p>Çalışmada, geleceğin enerji kaynağı olarak öne çıkan hidrojenin, elektroliz yöntemi ile üretimi deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, kurulan elektroliz deney düzeneklerinde deniz suyu, sodyum sülfat ve magnezyum sülfat çözeltilerinin hidrojen üretim performansları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Araştırma sonucunda, filtrelenmemiş deniz suyundan, diğer çözeltilere göre daha yüksek miktarda hidrojen üretilebileceği tespit edilmiştir. Bu bulgudan hareketle, deniz yüzeyinde kurulacak platformlar üzerine yerleştirilecek sistemlerle deniz suyundan elektroliz yoluyla hidrojen üretiminin gerçekleştirilebileceği ve bu üretim için gerekli olan elektrik enerjisinin de deniz dalgalarından, fotovoltaik panellerden ve rüzgar türbinlerinden sağlanabileceği önerilmektedir.</p> <p>Günümüzde hidrojenin yoğun bir şekilde kullanılmaması ve depolama sorunları yaşanmasına rağmen, çevre dostu bir enerji kaynağı olması nedeniyle üzerinde yapılan araştırmaların, üretim metotlarının, depolama ve taşıma sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygın kullanımının sağlanması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bu çalışma, hidrojenin geleceğin enerji taşıyıcısı olarak potansiyelini ortaya koymakta ve bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.</p> Zeynel Abidin Aksoy, Mehmet Tezeren, Gülfizar Parmaksız, Mehmet Turan Konca, İnci Taşkın, Sinan Gökçeoğlu Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/650 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Örgütsel Özdeşleşmenin İş Tatmini Üzerindeki Etkisinde İşe Tutkunluğun Aracılık Rolü: Gaziantep İlinde Bir Alan Çalışması https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/665 <p>Bu çalışmanın amacı, örgütsel özdeşleşme algısının iş tatmini üzerindeki etkisinde işe tutkunluğun aracılık rolünü araştırmaya yöneliktir. Bu amaçla çalışma, tanımlayıcı tarama ve değişkenler arası ilişki ve etki ile aracılık modellemesi üzerine kurgulanmıştır. Çalışmada güvenirlilik düzeyleri ,980; ,977 ve ,971 olan üç adet ölçüm aracından yararlanılmıştır. Anket yöntemi ile amaçlı örneklem yöntemi kullanılarak Gaziantep il merkezinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren 75 adet özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev yapmakta olan 341 öğretmenden veri toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 27 ve Proces Macro V3 programlarından yararlanılmıştır.</p> Ayşenur Aktürk, Ömer Okan Fettahlıoğlu Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/665 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 The Effects of Developments in Logistics Performance on Internatıonal Trade: EU-TR Example https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/655 <p>International trade drives from eliminating the excess supply and demand of goods and services all over the World, as each country does not have the ability with its own economic resources. A country attracts the inflow of foreign income by selling these excess goods and services and outflows the foreing income by buying on the behalf of domestic consumers’ welfare. In this context, countries have developed political and economic initiatives to facilitate and regulate international trade and also to follow profitable pathway for competative international market. Economic integrations such as the European Union are at the forefront of such competition. However, although such initiatives may maintain certain gain, it is of great importance to carry out logistics activities efficiently to provide previligies into trade comptetions.</p> <p>Properly planned and performed the sound logistics activities have the potential to boost the efficiency of both import and export activities while reducing waste of resources. In this study, the impacts of the logistics index on the exports performance of Turkey into the EU is analyzed empricially based on the traditional Gravity model. This basic trade model has been an empirical popular in that it paves the way to measure accurutely the trade flows between countries for many products, but recently some authors have found reverse evidence that there have been opposition views raised for the gravity equation.</p> <p>In context of these discussions, this paper retest this model integrating the effects of Logistic index covering the years between 2007 and 2022 with the panel data of the PPML estimation model. We also introduce economic size as the Proxy of Linder effect confirming a positive impact of bilateral trade. These evidences of the emprical estimations show that the gravity model can explain the pattern of Türkiye with European Union. At the same time, it is seen that the level of logistics performance plays an important role in the effect of exports on economic growth; Therefore, it is found that export growth depends on the level of logistics performance.</p> Fatih Mangır, Ayça Mezde, Metehan Ortakarpuz Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/655 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300 Franz Schubert'in Wanderer Fantasy D. 760 Adlı Eserinin Müzikal Yapısı ve İcra Teknikleri Üzerine Bir Değerlendirme https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/663 <p>Bu araştırma, Franz Schubert’in Wanderer Fantasy D. 760 adlı piyano eserinin müzikal yapısını ve icra tekniklerini çok yönlü bir bakış açısıyla ele almayı amaçlamaktadır. Romantik Dönem’in önemli örneklerinden biri olarak değerlendirilen Wanderer Fantasy, bestecinin 1816 tarihli <em>Der Wanderer</em> adlı lied’indeki tematik unsurları fantezi formuyla birleştirmesiyle dikkat çekmektedir. Eserin dört bölümlü yapısı (Allegro con fuoco ma non troppo, Adagio, Presto ve Allegro), klasik kalıplara kıyasla daha serbest bir akış sergilemekte olup, aralıksız geçişler ve döngüsel form anlayışı sayesinde bütüncül bir anlatım sunmaktadır. Araştırmanın amacı, Schubert’in söz konusu eserinde görülen döngüsel temaların, zengin armonik ilişkilerin ve yoğun kontrpuantal dokunun teknik ve yorumlama zorluklarını ortaya koymaktır. Bu çerçevede yöntem, betimsel araştırma ve içerik analizi tekniklerini kapsamaktadır. Bulgular, her bölümün kendine özgü tematik ve armonik yapıları ile piyanistin karşılaşabileceği teknik güçlükleri öne çıkarmaktadır. Başta akor tekrarları ve hız gerektiren pasajlar olmak üzere, disonans çözülmeleri, pedal kullanımındaki hassas ayarlar ve fugato dokusu, eserin ileri düzey icra becerileri talep ettiğini göstermektedir. Yüksek tempoya sahip bölümlerde dinamik kontrollere, pedallamaya ve el koordinasyonuna yoğun dikkat gerekirken, yavaş tempolu bölümlerde ise yoğun duygu aktarımını engellemeyen ancak berraklığı koruyan bir yaklaşım öne çıkmaktadır. Sonuçlar, Wanderer Fantasy D. 760’ın Romantik dönemin zenginliğini en üst düzeyde yansıttığını, çok katmanlı tematik yapısıyla derin bir sanatsal deneyim sunduğunu ve piyanistler için kapsamlı bir teknik-müzikal meydan okuma oluşturduğunu göstermektedir.</p> Günay Tuzkaya Telif Hakkı (c) 2024 Premium e-Journal of Social Sciences (PEJOSS) https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 https://pejoss.com/index.php/pub/article/view/663 Tue, 31 Dec 2024 00:00:00 +0300