KAVRAMSAL SANAT TÜRLERİ VE MEKÂN DUYGUSU ARASINDAKİ İLİŞKİ ALGISI

Özet

Sanat, kendi alanın kalitesini artırmak ve onu bir 'mekâna' dönüştürme aracı olarak insan ruhunun eğitiminde etkili olarak kabul edilmiştir. Kavramsal sanat izleyicinin içinde bulunduğu alanla zihinsel ilişkisini güçlendirmede etkili bir araç olarak tanımlanır ki; aslında farklı zaman ve alanlarda sanatçı ve toplum aracılığıyla değişik anlamları taşıyan mekânlar yaratabilmiştir. Mekân duygusunun oluşumunda anlamın rolü hakkında toplanan belgeler üzerinden elde edilmiş verileri içeren nitelikte bir yöntem ele alınmıştır. Shamai'n yerin anlamının yedi seviyesi, Peter Osborne'un fikirlerine dayanan kavramsal sanat türlerinin tanımları ve kavramsal sanatta fikirin-düşüncenin yerinin kavranması, analitik, algısal ve sınıflandırılmış açıklamalara neden olmuştur. Sonuç olarak çalışmada 1967-2017 yılları arasında farklı sanatçıların bazı örnek eserlerine ilişkin, tanımlayıcı bir analiz özeti tablo olarak sunulmuştur. Osborne’un Altı Kavramsal Sanat Türü, Shamai'nin yer hissinin yedi seviyesinden altı seviyesiyle karşılaştırıldı ve her biri için örnekler sunuldu. Altı Osborne’un Kavramsal Sanat kategorisinin her biri özelliklerine göre, uygulanan alanı ve mekânın yaratılmasını etkiler ve izleyici, sanat eseriyle ilişkisi açısından belirli bir mekân duygusu alır. Kavramsal sanatla “mekânı fark edebilmek” duygusu temel bir duygu olarak yaratılır. Ayrıca kavramsal sanat çalışmaları insanların inanç ve düşünceleriyle geldiğinde, izleyici bu eser ve mekânla ilişkiye girer ve daha güçlü bir mekân duygusu alır