Hane Halkının Ekonomik ve Sosyal Sistemlerdeki Yeri ve Önemi

Özet

Ekonomi gerek birey gerekse toplum için temel bir yapı taşı özelliğine sahiptir. Medeniyet ekonomik güç sayesinde ilerleme kaydetmiştir. Gerek Mezopotamya gerekse Mısır ve Yunan kültürlerinin varlıklarını medeniyetin temeli olmasını ekonomik güçlerine borçludur. Diğer yandan ekonomik güç olabilmek için her çağda öncellikle hane halkının hak ve özgürlükler açısından belirli bir gelişmişlik seviyesine ulaşması gerektedir. Nitekim Mezopotamya’da bu durum Hammurabi kanunlarıyla çerçevelenmiştir. Her medeniyet gibi Mısır’da ise medeniyeti de bir yönetim anlayışı benimsemiş ve bu doğrultuda idari mekanizmasını oluşturmuştur. Yunan kültüründe bu demokrasi çerçevesinde ele alınmıştır. Bu üç medeniyetin ortak özelliği bireylerin ve toplumun çıkarlarını kanunlarla ve belirli bir sistemle garanti altına almış olmalarıydı.  Öte yandan herhangi bir sistemin özü, bir yandan toplumda refah ve güvenliği garanti altına almak, diğer yandan ekonominin ve bireylerin özgürlüğünü korumaktır. Ekonomik değer yaratımı, vergi gelirleri ve sosyal güvenlik katkıları şeklinde refah devletinin finansman temelini oluşturduğundan, refah devleti piyasa ekonomisine bağımlıdır. Günümüzde ise piyasa ekonomisi, toplumun yenilik yapma yeteneğini arttırdığı için bireylerin risk alma istekliliğine bağlıdır. Refah devletinin de belirli yaşam risklerini hafifletme ve böylece toplumun piyasa ekonomisi davranışını teşvik etme görevi vardır. İşte bu çalışmada devletin firma ve hane halkı arasındaki karşılıklı etkileşimi ve alışverişi kontrol ederken refah ve gelişme seviyesinin korunması hususunda ne yapması gerektiği mercek altına alınmıştır.