Yapı Biyolojisi: Sürdürülebilir ve Hipoalerjenik Yapı Tasarımı Yoluyla Sakinlerin Refahını Artırmak

Özet

Bu çalışma, sürdürülebilir malzemelere öncelik veren hipoalerjenik evlerin tasarımını ve inşasını araştırmaktadır. Araştırma, bu malzemeleri entegre ederek ve bölgesel mevcudiyeti göz önünde bulundurarak, alerjenlerin ve kirleticilerin etkisini azaltan ve bina sakinlerinin refahını destekleyen daha sağlıklı ve çevre dostu yaşam alanları yaratmayı amaçlamaktadır. Alerjilerin artan prevalansı ve iç ortamların alerjik reaksiyonlar üzerindeki önemli etkisi göz önüne alındığında, iç mekan hava kalitesinin ele alınması çok önemlidir. Sonuç olarak, sakinlerin refahına öncelik veren hipoalerjenik evlere artan bir ilgi olduğu açıktır. Bu araştırma, daha sağlıklı ve daha çevre dostu yaşam alanları yaratmak amacıyla sürdürülebilir malzemelerin ve bölgesel kullanılabilirliğin tasarım ve inşaat süreçlerine entegrasyonunu incelemektedir. Çalışmada öncelikle biyoloji kavramının tanımı, ortaya çıkışı ve ilkeleri açıklanmaktadır. Konuyu teorik olarak anlatarak okuyucunun konuyu anlamasını amaçlanmıştır. Daha sonra, enerji ve iklim kavramları arasındaki geçişe değinilerek etkin kullanımları literatürden yararlanılarak açıklanmaktadır. İklim bölgelerinin farklılıklarına göre iklim elemanları, bina yapılarının özellikleri ve enerji kullanımına etkileri üzerinde durulmaktadır. Son bölümde ise iklim ve coğrafi özelliklerinden dolayı iç mekânı etkilenmiş olan iki farklı örnek ele alınmaktadır. Yapı biyolojisi ve ekolojisi ilkelerince düşünülmüş bir binada, sürdürülebilir tasarım, malzeme ve teknolojilerin nasıl bir arada kurgulandığı ve uygulandığı örneklendirilmektedir. Bu kapsamda uygulama örneklerinde yapının temelinden başlayarak çatısına kadar her bir bileşen ve kullanılan mekanik sistemler göz önünde bulundurulmuştur. Bu iki yapıdan biri Almanya’da bulunan Yapı Biyolojisi ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü Merkez Binası, diğeri ise Britanya'nın ilk hipoalerjenik evidir. Literatür taraması yapıldığında bu konu ile ilgili yeterli verinin henüz bulunmadığı açıkça görülmektedir.